BİLİNÇALTI FARKINDALIK (HİPNOZ)

Hipnoz geçmişten günümüze kadar tartışılan bir konudur. Sanat gösterilerinde illüzyonistler tarafından sıklıkla kullanıldığı için insanlarda yanlış bir izlenim bırakmıştır. En çok yanlış bilinen (bilinç dışı kontrol ve kontrolü tamamen kaybetmek) gibi varsayımların aksine kontrol ve istek dışı bir hipnozcu size hiçbir şey yaptıramaz. Hipnoz insanın odaklanma ile konsantrasyonun zirveye ulaştığı zihin durumudur. Hipnoz olan danışmanın Hipnoterapist eşliğinde zihinsel imgeler ve belirli telkinler kullanılarak gönüllü olarak yapılan zihin durumudur. Ancak hipnoterapistin yardımı olmadan da pek çok insan farkında olmadan hipnozu deneyimler. Mesela eğer birisi size ‘işe geç kalmıştım toplantım vardı arabayı kullanırken zihnim düşüncelerle doluydu ve o an sanki arabayı kullanan ben değil bir başkasıydı! dediği zaman, Hayal kurduğun ve etrafında olup bitenleri düşünmediğin an veya film izlerken karakterle özdeşleştiğinde film boyunca çeşitli duygulara kapıldığın zaman. Kısacası müzik dinlerken kitap okurken hayal kurarken ve arabada bile hipnoza girebilirsin. Yukarıda bahsedilen örnekler zihnin alfa düzeyidir ve doğal hipnozun en iyi örnekleridir.
Hipnozu daha iyi anlayabilmek için dört farklı dalga boyunu bilmeliyiz.
1- BETA: gerçek bilincin yüzde 75’i bu hayati bedensel görevler için çalışır. Görevi yaşamsal fonksiyonları düzenlemektir.
2- ALFA: Hipnoz düzeyidir. (hayal kurma, meditasyon vs.). Bilincin açık konsantrasyonun yüksek olduğu düzeydir.
3- TETA: uykuya yaklaştığımız durumdur
4- DELTA: Derin uykuya anı yaklaşık 30-40 dakika sürer.
Sabah uyandığımızda, doğal hipnozdan (alfa) tam bilince (beta) geçmiş oluruz. Gece uykuya daldığımızdaysa betadan (tam bilinçlilik) alfa’ya (doğal hipnoz), sonra teta’ya (hafif uyku), daha sonra delta’ya (derin uyku), teta’ya, daha sonra da alfa’ya geçeriz ve bu döngü böyle kendini tekrar eder (Goldberg,2013:14).
Hipnozun Tarihsel Gelişimi:
Hipnozun kullanışı MÖ.1550 yıllarında pek çok uygarlık ve kültür tarafından bedensel ve zihinsel hastalıklarda tedavi amacıyla kullanılmıştır. Asıl hipnozun fark edilmesi 18. yüzyılda fizikçi Franz Mesmer tarafından ortaya atılan bir iddiadır. Mesmer, magnet kullanarak insanları manipüle edip transa sokacağını ve bu sayede çeşitli hastalıkları tedavi edilebileceğini ön görmüştür. Bu sayede Freud, Breuer James Braid gibi pek çok uzman bu alanda çalışmalar gerçekleştirdi. Özellikle histeri tedavisinde Freud ve Breuer tarafından ilk yöntemi olarak uygulanmış ancak çeşitli hastalarda farklı geri bildirim ile sonuçlandığı ve hala bir terapi yöntemi olarak kabul görülmediği için hipnoz reddedilmiştir. Freud un Psikoanalizin gelişimi hipnoz sayesinde olsa da bazı hastaların hipnoza yatkın olmaması, hipnoz çalışmalarını durdurmuş. Daha sonra 19. yüzyılda Modern Hipnozun babası James Braid tarafından tekrar ortaya çıktı ve davranışların transtayken değiştirilebileceği ve hipnozun etkisinin hastaya verilen telkine bağlı olduğu ortaya çıktı. 1953yılında Amerikan sağlık kuruluşu tarafından terapi yöntemi olarak kabul edildi. Hipnozun uzman olmayan kişiler tarafından kullanılması sonucu hipnoterapi yasa ile denetim altına alınmıştır.
Hipno-terapi adımları:
1- Ön Görüşme (Pre Talk): Yapılan görüşmenin önemli kısmıdır. İnsan beyni ilk karşılaştığı kişiyi beyin süzgecinde dakikalar içerisinde analiz eder ve karara varır. Bir terapist için kilit noktalar terapistin uzmanlığını sergileyebilmesi alınan sertifikalar, eğitim alınan yer terapiyi ne kadar zamandır uyguladığını açıklaması danışan ile arasındaki güven bağını güçlendirir.
2- İkna Ediciler (Convincers): Güven ortamı ve uyum sağlandıktan sonra yapılacak hipnozun etkisine inandırmalı örnek olarak en çok kullanılan yöntemler telkine yatkınlık testi ile önceden yapılan hipnoz kaydının izletilmesi
3- İndüksiyon (Induction): Tekniğin uygulandığı kısımdır. beden gevşetme ve zihin derinleştirme kullanılır, odak arttırılır, bir süreliğine dış uyaranlardan uzaklaşma sağlanır. Bu sırada danışanın bilinci açıktır. Çevresinde olan bitenlerden haberi vardır ve kontrol danışmanın kendisindedir. Terapist ise bir yön vericidir.
4- Telkin verme (Suggestion): Son aşama olarak telkin doğrudan ve dolaylı telkin olmak üzere ikiye ayrılır. Doğrudan telkine göre istenilen şey açıkça belirtilir. Örneğin alkol bağımlılığında; Bundan sonra alkol tüketmeyeceksin içki sana acı ve korkunç gelecek. Dolaylı telkinde ise semboller ve metaforlar kullanılır. Örnek; Alkolü yenmek senin için kolay olmayabilir ama bugün biz bağımlılığını yeneceğiz. Ormandasın ve büyük bir tabela görüyorsun orada ‘İçkiden kurtulamayacağım’ yazıyor. Yerde bir balta görüyorsun ve baltayı alıp tabelayı kırıyorsun.
Hipnoza dair asıl gerçekler:
· Hipnozun hafif, orta ve derin trans olmak üzere üç aşaması vardır.
· Hipnoz deneyimli uzmanlar tarafından uygulandığı zaman tehlikeli değildir.
· Hipnoz zihnin uyku durumu değildir aksine hipnoz sırasında bilinç açıktır.
· Hipnoz sırasında olup biten birçok şey hatırlanır ve (amnezi) çok nadir görülür.
· Kolay derin transa geçen insanın zekâ seviyesi sanılanın aksine yüksektir ve hayal gücü yüksek olan insanlarda özellikle çocuklar hipnoza kolay girer.
· Hipnoz anı danışan davranışlarını kontrol edebilir, yönlendirmeleri reddedebilir.
· Hipnozun etkili olabilmesi için yalnız terapist değil danışanın motivasyonu ve çabası gerekir.
· Sağlık bakanlığından onaylı sertifikaya sahip diş hekimleri, psikologlar gibi uzman kişiler hipno terapi uygulayabilir. Uzman dışı hipnozun uygulanması ciddi sorunlar doğurabilir ve etik dışıdır.

Hipnozun kullanım alanları:
Hipnoz davranış terapileri, bilişsel terapiler, psikodinamik terapilerin fayda sağlamasında aracıdır. Terapi sırasında kolaylık sağlar tedaviyi hızlandırır. Diğer terapilerde çözülemeyen sorunlar hipnoz sayesinde çözülür. Örneğin uçak korkusu olan bir danışanın davranış terapisinde uçak korkusunu yenmesi için uçağa binmesi şarttır. Hipnoz da kullanılan zihinsel imgeleme sayesinde uçak korkusunu kolaylıkla yenebilir. Tıp alanında narkoz kullanmadan yapılan ameliyatlarda, alkol sigara gibi bağımlılıklarda çeşitli fiziksel problemlerde, kilo sorunlarında kronik ağrılarda psikolojide; anksiyete, major depresyon, tüm fobi çeşitlerinde uyku bozukluğunda kronik ağrılarda, psikiyatrik bozukluklarda, psikosomatik rahatsızlıkta, post travmatik stres bozukluğunda çeşitli fiziksel problemlerde günümüzde kullanılmaktadır. (Uran, 2014). Hipnoz kişinin hayat kalitesini arttırmasını kolaylaştıran, yaşama karşı farkındalık sağlayan kişiyi stresten ve negatiflikten endişe ve kaygıdan uzaklaştıran ve duygularımızı regüle etmemizi basitleştiren bu sayede kişiyi gençleştiren başarısızlığa engel olan çeşitli davranışlarınızı değiştirilmesine ve bir nevi bilincin tekrar güncellenmesini sağlayan zihin aktivitesidir.

Referanslar:

Uran, B. (2014). Hipnoz Telkinleri. B. Uran içinde, Hipnoz Telkinleri. Ankara: Pusula Kitap.
Freud, S. (1971). Introductory lectures on psychoanalysis (1916-17). Part III. General theory of the neuroses (1917). Lecture XIX: Resistance and repression. PsycEXTRA Dataset. doi:10.1037/e417472005-382
Hipnoz Nedir? Hipnoterapi, Bilimsel Geçerliliği Olan Bir Uygulama mı? 2020 Helen Thomson, viewed (22.04.2021) < https://evrimagaci.org/hipnoz-nedir-hipnoterapi-bilimsel-gecerliligi-olan-bir-uygulama-mi-8189>
Godoy, Pedro H. Torres; Araoz, Daniel L. (Trans). (Sep 1999). The Use of Hypnosis in Anxiety, Phobia and Psychosomatic Disorders: An Eight-Year Review (Part One). Australian Journal of Clinical Hypnotherapy and Hypnosis, Vol 20(2), 65-72. İREM LEYLAK- İSTİNYE ÜNİVERSİTESİ

Yorum

  • Kemal Korkmaz

    Genel olarak kötü değil fakar”Gençleştiren” ifadesi tamamen bilimsellik dışı biyolojiye ve en temelinde Termodinamiğin 2. Yasası olan entropiye aykırı bir ifade.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e