İŞ YERİNDE MOTİVASYON DÜŞÜKLÜĞÜ SEBEPLERİ
İŞ YERİNDE MOTİVASYON DÜŞÜKLÜĞÜ SEBEPLERİ
Motivasyon bir diğer adı ile güdülenme kelimesi Latincede hareket ve bir hedefe doğru yönelmek anlamına gelen ‘mot’ kökünden türetilmiştir. Motivasyon, insanların belirli bir amacı gerçekleştirmek için davranışa geçmeleri olarak tanımlanır. (Arı ve Diğerleri,1999). Aynı zamanda motivasyonun genel geçer bir tanımını yapacak olursak, bir şeyi yapma ve başarma isteğinin meydana getirdiği itici güç olarak tanımlanır. Psikoloji dilinde ise ‘güdü’ adı verilen güçtür. Güdülerde, davranışlarımıza enerji sağlayan organizmanın içindeki güçler olarak adlandırılır.
İşinizi severek yapıyor olsanız dahi, bazen çeşitli sebeplere bağlı olarak motivasyon düşüklüğü yaşayabilirsiniz. Motivasyonunuzun düşmesi isteksiz çalışmanıza, stresinizin artmasına, çalışma ortamına karşı güvensizliğe ve hatta işten ayrılmanıza sebep olabilir. Bu nedenle günümüzde iş yerlerinde müşteriler kadar çalışanların da memnuniyeti ön plana çıkmıştır. İş verenlerin çoğu çalışanlarının motivasyonlarına yönelik çeşitli politikalar izlemektedirler. Bu politikalar sayesinde iş ortamında istenilen verimlilik ve çalışan motivasyonu arttırılmıştır.
Motivasyonun iki önemli özelliği vardır. Bunlardan ilki motivasyonun kişisel olmasıdır. herhangi bir kişiyi motive eden şey ile herhangi başka bir kişiyi motive eden şey aynı olmayabilir. Örneğin; A çalışanını iyileştirilmiş ücret ile çalışmak motive ederken B çalışanını rahat bir çalışma ortamı motive ediyordur. Yani motivasyon sağlayan unsurlar kişiden kişiye göre değişebilir. Motivasyonun ikinci özelliği ise motive olmuş insanın davranış ve hareketlerinden gözlemlenebilir olmasıdır. Bu özelliklerle birlikte iş yerinde motivasyon düşüklüğünün sebeplerinin iyi analiz edilmesi gerekir çünkü düşük motivasyon nedenleri tespit edildiğinde motivasyonu olumsuz etkileyen faktörlerle başa çıkmak kolaylaşacaktır.
Çalışan motivasyonunu etkileyen birçok faktör bulunabilir. Bu faktörler kişiden kişiye, toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişiklik gösterir. Örneğin ücret etkeni gelişmiş ülkelerde geri plandayken ülkemizde biraz daha ön planda olduğunu söyleyebiliriz.
Ücret, iş gücünün karşılığında ödenen bedel olarak tanımlanır. Motivasyon için en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Çalışan hak ettiği ücreti almadığını düşünüyorsa bu durum çalışma motivasyonunu ve çalışma tatminini olumsuz etkileyecektir. Aynı zamanda, çalışanların kendi kapasitelerinin üstünde iş yükü ile sorumlu tutulması ya da potansiyellerinin üstünde bir performans bekleyen iş verenlerin tutumları sebebiyle yoğun stres, zaman baskısı ve yorgunluk motivasyon eksikliği yaratacaktır.
İş yeri motivasyonu yalnızca maddi değil manevi olarakta sağlanmalıdır. Araştırmalara göre rahat ve işlevsel bir çalışma ortamına sahip çalışanların enerjilerinin ve üretkenliklerinin daha fazla olduğu kanıtlanmıştır.
İş ortamı ne olursa olsun bir şirketin en önemli unsuru çalışanları
olmalıdır. Çalışanların, fiziksel, ekonomik veya sosyal güvencesinin olmaması işyerindeki
motivasyon düşüklüğünün en önemli sebepleri arasında yer alır. Kendini çalışma ortamında
göstermektedir.
güvende hissetmeyen çalışanlar, işverenleri veya yöneticileri ile problemler yaşayarak
kendilerinin işleri, kariyerleri ve gelecekleri ile ilgili soru işaretlerinin oluşmasına neden olup
çalışma saatlerinin verimsiz geçmesine yol açar. Bu yüzden çalışanlar için işyerinde güvenli
bir çalışma ortamı sağlanması hem çalışanların şirkete, yöneticilerine ve ekip arkadaşlarına
olan güvenini arttıracak hem de şirket içinde ki kurum kültürünün* devamlı şekilde varlığını
sürdürmesini sağlayacaktır.
Çoğu çalışan yaptığı işin sonucunu iyi veya kötü görmek ister. Takdir edilme veya eleştirilme
çalışanların motivasyonunu doğrudan etkileyen bir faktördür. Örneğin; yöneticileri tarafından
sürekli eleştirel tutuma maruz kalan çalışanların verimliliği giderek düşer ve bir süre sonra işe
gelme isteği tamamen biter. Ayrıca sürekli takdir gören çalışanlar da başarılarını her zaman
üst seviyede tutmayabilirler ve bu tutum çalışanlar için başarısızlık korkusuna kapılmalarına
sebep olabilir. Bu nedenle takdir ve eleştirme konularında iş verenlerin veya yöneticilerin
dikkatli olmaları gerekir çünkü dozunda yapılan takdir ve eleştiri çalışanların motivasyonunu
arttırırken aşırı takdir ve eleştiri çalışanların performansının düşmesini etkiler.
İnsanın doğasında olan rekabet duygusu son zamanlarda iş dünyasının popüler terimlerinden
biri haline geldi. İş hayatında, yükselmek için veya işimizi kaptırmamak için diğer
çalışanlarla sürekli rekabet halinde olduğumuz doğrudur. Aşırı iş yükü, yaşanan krizler gibi
durumlar iş dünyasındaki rekabeti her geçen gün körüklemeye devam ediyor. İş yerindeki
rekabetçi ortamın kimi zaman motivasyonu olumlu yönde etkilediği görülürken kimi zaman
da olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Dozunda yapılan tatlı rekabetler iş yeri içindeki
üretkenliğin devamının gelmesini sağlarken, rekabet aşırıya kaçtığında ise strese neden
olduğu gibi ekip çalışmalarını da olumsuz etkiler.
İş yerindeki motivasyon düşüklüğü sebeplerinin en önemli faktörü ise mobbingtir.
Mob sözcüğü, kanun dışı şiddet uygulayan düzensiz kalabalık anlamına gelmekte olup,
Latince’de “kararsız kalabalık”, “şiddete yönelmiş topluluk” gibi anlamlara gelen “mobile
vulgus” sözcüklerinden gelmektedir (Davenport, Schwartz, Elliott, 2003). Mobbing
kelimesinin türkçe karşılığı ise ‘işyerinde psikolojik taciz’ olarak literatürde olduğu gibi
kullanılıyor. Mobbing olgusunun en belirgin özelliği işyerinde gerçekleşiyor olmasıdır
(Tınaz, Bayram, Ergin, 2008). Genel geçer bir tanım yapacak olursak; Psikolojik taciz en
yaygın bilinen adıyla mobbing işyerinde kişi veya kişilerce uygulanan belirli bir süre
sistematik şekilde devam eden yıldırma, işten uzaklaştırmayı amaçlayan mağdurların kişilik
değerlerine kasıtlı olarak zarar veren bir tutumdur. Mobbing çalışanların iş hayatlarında
kişilik ve benlik duygusuna büyük ölçüde zarar verir. Kişinin kendine olan güven duygusunu
yitirmesine hatta toplumdan soyutlanmasına sebep olur. Aynı zamanda mobbing bireysel
açıdan psikolojik ve fiziksel sorunlar yarattığı gibi ekip çalışmalarına ve örgütsel
çalışmalarda da olumsuz sonuçlar doğurur. Çalışanların ekip arkadaşlarına olan bağlılıkları
azalır, işe devamsızlık, işten uzaklaşma gibi davranışların ekibin başarısını ve verimliliğini
düşürmektedir.
Sonuç olarak iş yerinde motivasyon düşüklüğünü etkileyen birçok faktör bulunur ve bu
faktörler toplumdan topluma, kültürden kültüre hatta kişiden kişiye bile değişiklik göstermektedir.
İşyerindeki çalışma ortamından tutun iş verenlerin ve yöneticilerin
tutumlarına kadar çalışanların verimliliği ve üretkenlikleri etkilenmektedir. Bir iş yerinde
verimliliği ve üretkenliği arttırmak istiyorsak önce o işyerinde çalışanların kendilerini her
açıdan güvende hissedebileceği bir çalışma ortamı yaratmalıyız. Bunun yanı sıra işyerlerinin
Hemen hemen her işyerinde meydana gelen
çalışanların motivasyon düşüklüğünün nedenlerini tam olarak anlayabilmeniz için yönetici veya iş veren olmanıza gerek yok. Çalışma arkadaşlarınıza destek olarak onlara siz de bu konuda yardımcı olabilir hatta onları iyi bir şekilde motive edebilirsiniz. Çalışanlara işlerini sevdirmesi gerekmektedir.
Kurum kültürü: Kurum kültürü kurumdaki bireylere, birbirlerine davranışlarında ve işlerinin yapılma şekli konusunda rehber olan, bireyler arası etkileşimle ortaya çıkan ve paylaşılan inançlar, tutumlar, tahminler ve beklentiler modelidir (Armstrong, 1990: 206)
NAZLI İNCİ
KAYNAKÇA
Ramazan ARI, Ömer ÜRE,Hasan YILMAZ, Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi (Eğitimin Psikolojik Temelleri),(Mikro yayınları:2. baskı, Konya,1999),s.169.
Davenport, N., Schwartz, R.D.ve Elliott, G.P. (2003). Mobbing İşyerinde Duygusal Taciz. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Tınaz, P., Bayram, F. ve Ergin, H.(2008). Çalışma Psikolojisi ve Hukuki Boyutlarıyla İşyerinde Psikolojik Taciz (mobbing). İstanbul: Beta Yayınevi.
ARMSTRONG, Michael; (1990), Management Processes and Functions, London: Institute of Personnel Development.
Bir yanıt yazın