OVERTHİNKİNG NEDİR?

Overthinking, fazla düşünmek anlamına gelen, dilimize İngilizceden geçen bir kavramdır.
Geçmiş yaşantıları ve gelecek kaygıları üzerinde sürekli ve yoğun bir düşünce sürecidir. Düşünme, sürekli olarak tekrar ettiğinden “düşünce gevişi” olarak da adlandırılır.
Overthinking, aslında hepimizin az da olsa yaşadığı bir durumdur. Geçmiş pişmanlıkları, keşkeleri ya da gelecek kaygıları yaşamayan yoktur. Aslında bu normal bir durumdur. Kaygı, korku, pişmanlık, öfke, acı gibi temel duygular insan olmanın birer getirisidir. Fakat düşünce süreci arttıkça ‘normal’ kelimesi anlamını kaybeder. Çünkü uzun süreli düşünme ve beraberinde getirdiği stres, birçok hastalığın temelini oluşturur. Uzun süreli stres, kaygı bozuklukları, anksiyete, depresyon, yeme bozuklukları, hatta makro düzeyde kanser gibi hastalıkların temelinde aşırı düşünme ve stresten kaynaklanan patolojik belirtiler yatar.
Overthinkingin en açık göstergesi, olumsuz düşüncelere fazla odaklanmak yani ruminasyon yapmaktır. Diğer belirtiler; sürekli geçmişte yaşamak, utanç verici ve yüz kızartıcı anıları tekrar tekrar zihinde canlandırmak, gelecekte yaşanacak olaylara fazla odaklanmak, kötü senaryolar yazmak, uykusuzluk, iştahsızlık, cilt problemleri, panik atak, ishal, histeri… liste uzun ve kabarıktır.
Aşırı düşünmek aşırı analizi de beraberinde getirir. Eğer kişi, belirsizlik hissederse korkar, her şeyi kontrol etmeye çalışır. Mükemmeliyet arayışı içindedir. Genellikle andan uzaklaşır, aklında geçmiş anıları ve gelecek korkuları vardır. Şimdiki anı yaşayamaz ve sürekli negatif düşünceler üretir. Bedeni orda bulunsa da aklı ve ruhu bambaşka alemlerde dolanır. Sürekli düşündüğü için planlarını hayata geçiremez ve düşünceleri etrafında sıkışıp kalır. Harekete geçemez çünkü tüm enerjisini kafasındaki senaryolarla tüketmiştir ve motivasyonu düşer. Etrafından onay alma ihtiyacı içindedir ve kapana kıstırılmış gibi hareketlerini, başkalarının beğenisine göre şekillendirir. Sürekli, başkalarına ayıp olacak düşüncesiyle, davranışlarına aşırı ölçüde dikkat eder. Her şeyin, doğru değerlendirildiğinden emin olmak ister. Yine, fazla düşünmekten kaynaklanan yorgunluk ve bitkinlik yaşarlar ve dikkatleri dağınıktır. Sürekli geçmiş hatalarını hatırlar, suçluluk hisseder. Aynı olayı, farklı şekillerde kurgulayarak tekrar tekrar yaşar. Yaşadığı olumsuz deneyimler ve düşünceler, geleceğe de korku, kaygı ve umutsuzluk duyguları ile bakmasına sebep olur. Geçmiş ve gelecek arasında kaybolur; anın güzelliklerini de elinden kaçırır. Çünkü kişi, olumsuz duygularına pasif ve tekrarlayan bir şekilde odaklanmıştır. Bir diğer adıyla ruminasyon olarak adlandırılan bu süreç, Dr. Susan Nolen tarafından, “kendine odaklı dikkati içeren, olumsuz ruh haliyle başa çıkma yöntemi”

olarak tanımlanır. Bu durumla başa çıkmak için farklı yöntemler uygulanabilir. Problem çözme ve planlama, aktif ve etkin bir başa çıkma yöntemidir fakat ruminasyon, olumsuz duyguları tekrar yaşamayı ve pasif, edilgen bir konumda olmayı gerektirir. İlk aşama, ruminasyonun farkında olmaktır. Yine, dikkati dağıtmak veya farklı bir alana çekmek etkili olabilir. Örneğin; egzersiz, yürüyüş yapmak, sıcak bir duş, ilgi çekici bir film veya bir buz küpü tutmak.
Bir diğer yöntem ise, düşüncelerle savaşmayı bırakıp onları kabullendiğimizde, artık onları düşünmemeye başlarız. Bilişsel davranışçı terapide bir yöntem olarak kullanılabilir. Şöyle ki kişiye, ‘Bir olay karşısında, olumsuz senaryolar üreten birine, ben olsam ne söylerdim? ‘ tekniği uygulayarak kendisine dışarıdan bir gözle bakması sağlanabilir. Ayrıca gün içinde, ruminasyon için belli bir saat belirlemek ve o saatler dışında, olumsuz düşünceleri bertaraf etmek bir yöntem olabilir. Çünkü insanlar, bilinçli olarak ruminasyona vakit ayırdıklarında, mantıklı bir çözüm yolu üretebilirler çünkü büyük resme odaklanarak durumu farklı bir gözle değerlendirebilirler. Mindfulness egzersizleri yapılabilir aynı zamanda kişi, dualar ve olumlamalar yoluyla rahatlayabilir. Yine bazı bireylerde, düşünceleri yazmak çözülme ve rahatlama sağlayabilir. Sorun hakkında konuşmak da kişiyi rahatlatır. Olumsuz düşüncelere olumlu duygular eklemek bir başka başa çıkma stratejisidir. Fakat birey, bu sorunlarla kendi kendine baş edemeyecek durumda ve saplantılı düşünceler içinde ise profesyonel destek alması faydalı olacaktır.
Kaynakça:
-Kathryn H.Gordon, Psychology Today, 5May2019 -Overthinking Sendromu, Melek Nur Yıldırım, Ocak 16,2022 -Tony Robbins,How to stop overthinking -Tuba Kozak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e