İKİNCİ BİR ŞANS VERİLMELİ Mİ? NEYE GÖRE AFFEDERSİNİZ?
Yakın ilişkiler alanında sıklıkla çalışılan bir kavram olan romantik ilişki ve aşk kavramı karşımıza çıkmaktadır. Birçok farklı araştırmacı tarafından farklı tanımları yapılan aşk kavramı partnerler arasında özgür seçime dayalı, bağlılık, tutku ve yakınlık gibi değişkenleri içeren bir birliktelik (Steinberg, 1986); kimi zaman kişisel bir ilişki kimi zaman ise kişisel ilişkilerin bir parçası olarak bir bireyin diğerine duyduğu belli bir duygu (Atak ve Taştan, 2012) olarak tanımlanmaktadır.
İnsanlar Neden Bir İlişkiye İhtiyaç Duyar?
İnsanlar açlık, susuzluk gibi ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra daha üst düzey olan sevme, sevilme, başarı gibi psikolojik ihtiyaçları karşılamak isterler. Eckert ve diğerleri (2000); ilişki, başarı, özerklik ve başatlık ihtiyaçlarını sosyal ihtiyaçlar olarak nitelendirmişlerdir. İlişki ihtiyacı; kişiler arası ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için gereklidir ve bireyin çevresi ile iletişim kurma ihtiyacı bununla birlikte bireyin başkaları ile sosyal olarak etkileşimde bulunma ve başkaları tarafından kabul edilme isteği ilişki ihtiyacı olarak adlandırılmıştır (Adams, 1995; Eckert vd., 2000). Başarı ihtiyacı, bireyin önceki performansına göre daha fazla performans ile kendini daha ileriye taşımak amacıyla üstün olma ve girişimde bulunma arzusudur (Eckert vd.,2000). Diğer bir psikolojik ihtiyaç ise başkalarının isteğinden ziyade kendi istediği için bir şeyler yapmayı arzu etme anlamına gelen özerklik ihtiyacıdır. Son olarak, bazen güçlü olma ve diğer insanlar üzerinde etkin olma arzusu olarak tanımlanan ihtiyaç ise başatlık ihtiyacıdır (Eckert vd., 2000). Bundan dolayı birey psikolojik ihtiyaçlarını yerine getirmek için romantik ilişkiye ihtiyaç duyar.
ROMANTİK İLİŞKİLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Romantik ilişkilerin sürdürülebilirliğini araştıran birçok araştırmacı bulunmaktadır. Fakat ilişki istikrarı denilince akla gelen ilk model olarak Rusbult’ın (1980, 1983) ilişki yatırım modeli akla gelmektedir. Modelin ilk oluşturulduğu dönemde bazı ilişkilerin daha uzun bazılarının ise daha kısa vadeli olduğu gözlemlenmiş ve bazı faktörlerin etkili olduğu görülmüştür. Örneğin alternatif kalitesi, ilişki doyumu vb. İlerleyen zamanlarda ise sadece bunların etkili olmadıklarını, ilişki doyumu düşük ve bunun gibi faktörlerin etkisi görülse bile bireylerin ilişkiye devam ettiği gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda üçüncü bir alt boyut olarak ilişkilere yapılan yatırımların mutsuz çiftlerin bir şekilde ilişkilerini devam ettirme nedeni olarak açıklanabileceği vurgulanmıştır (Rusbult, 1983). Bireylerin ilişkiye yaptığı yatırım ne kadar büyükse ilişkide kalma faktörü de o kadar büyüktür.
ROMANTİK İLİŞKİLERDE AFFETME OLGUSU
Romantik ilişkilerde affetme olgusuna bakıldığında ise ilişkilerin özelliklerine göre affetme değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin; ilişki doyumu yüksek olan çiftlerde bireylerin bir hata karşısında partnerlerini affetme eğilimleri daha yüksek olmaktadır (McCullough, Rachal, Sandage, Worthington, Brown ve Light, 1998,). Yine benzer şekilde ilişki yatırımı da affetmeyi kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir. Bireyler hata karşısında ilişkilerine yönelik yatırımları göz önüne alarak affedici olmaktadırlar (McCullough ve ark., 1998). Bireyler uzun süreli ilişkilerde ilişki yatırımlarını düşünerek ilişkilerini sonlandırmaktan kaçınmakta ve affetmeye yönelik eğilimleri artmaktadır (Rusbult ve ark., 1998).
ROMANTİK İLİŞKİLERDE ALDATMA
Aldatma konusu karşımıza çok karışık bir konu olarak çıkmaktadır. Sebebi ise oldukça fazla kuramsal düşünce olmasına rağmen literatür azlığından kaynaklanmaktadır. Blow ve Hartnett (2005) aldatmayı metodolojik olarak ele aldıkları çalışmalarında; sadakatsizliğin tanımını iki kişi arasında anlaşmaya varılan güvenin ihlali olarak kabul ederek, ilişkide sadakatsizlik olarak tanımlanabilecek tek davranışın cinsel ilişki olmadığını belirtmektedirler.
ALDATMA TÜRLERİ
Dört tip aldatma bulunmaktadır.
1.Duygusal Aldatma.
2.Cinsel Aldatma.
3.Hem Duygusal Hem Cinsel.
4.Anonim.
Duygusal aldatma; kişinin mevcut ilişkisi varken başka bir kişiyle yakınlaşarak duygusal paylaşımda bulunmasını, cinsel aldatma ise yine kişinin ilişkisi varken başka biriyle cinsel ilişki yaşamasını ifade etmektedir. Bu ikisinin aynı anda olması durumunda ise hem duygusal hem cinsel aldatma kavramı ortaya çıkmaktadır (Blow ve Hartnett, 2005). Aldatma türlerine son yıllarda eklenen anonim aldatma ise son yıllarda oranı giderek artan tek gecelik ilişkileri ifade etmektedir (Amidon 2007; Kantarcı, 2009).
-ESRA YILDIZ
KAYNAKÇA
Acker, M., & Davis, M. H. (1992). Intimacy, passion and commitment in adult romantic relationships: A test of the triangular theory of love. Journal of Social and Personal Relationships, 9, 21-50.
Demir, D. (2016). Evlilik uyumu ile bağlanma stilleri ve kişilerarası problem çözme davranışı arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Muşdal Çelebi, B. (2018). The impacts of adult attachment styles on marital relationships. The International Journal of Human and Behavioral Science, 4(1), 1-8.
Erikson, E.H. (1994). Identity: Youth and Crisis (No. 7). WW Norton & Company.Fincham, F.D. (2000). The kiss of the porcupines: From attributing responsibility to forgiving. Personal Relationships, 7, 1–23.
McCullough, M.E., Rachal , K.C., Sandage, S.J., Worthington, E.L., Brown, S.W., & Hight, T.L. (1998). Interpersonal forgiving in close relationships: II. Theoretical elaboration and measurment. Journal of Personality and Social Psychology, 75, 1586-1603.
Rusbult, C.E., Martz, J. M., & Agnew, C. R. (1998). The investment model Scale: Measuring commitment level, satisfaction level, quality of alternatives, and investment size.Personal Relationships, 5, 357-391.
Dolunay Cuğ, F. (2015). Self-forgiveness, self-compassion, subjective vitality, and orientation to happiness as predictors of subjective well-being. (Ph.D., Department of Educational Sciences). The Graduate School Of Social Sciences Middle East Technical University.
Deniz, M. E. Amanvermez, Y. ve Buyruk-Genç, A. (2017). Ruminasyon ve yaşamda anlamın farklı öz-anlayış düzeylerine göre incelenmesi. Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi, 7(2), 353-372.
Fitzgibbons, R. P. (1986). The cognitive and emotive uses of forgiveness in the treatment of anger. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training, 23(4), 629-633
Bir yanıt yazın