Erkeklik Nedir? Erkeklik Anlayışı Kültüre Göre Değişir mi?

Erkeklik nedir sorusunun yanıtı bireyden bireye ve kültürden kültüre göre değişebilen öznel cevaplar barındırırken Itulua Abumere’ye göre: “özel kültürel ve
örgütsel alanlarda var olan, genellikle erkeklerle ilişkili ve bu nedenle kültürel olarak kadınsı olmayan olarak tanımlanan davranışlarin, jargonlarin ve
uygulamaların” tamamıdır (Abumere-Itulua, 2013).
Geçmişten günümüze doğru ilerlediğimizde erkeklik kavramı başta cinsiyetler arasında yer alan biyolojik farklılıklar üzerinden ilerlese bile, “erkeklik kavramını
değiştiren” ya da “erkeklik kavramında kırılma yaratan” olarak tanımlayabileceğimiz birden fazla dönüm noktasını ele alabiliriz.
Erkeklik kavramındaki kırılmalardan ilki “avcı-toplayıcı” ya da “tarım ekonomisine geçiş” dönemi olarak tanımlayabileceğimiz, geleneksel toplumlarda da sıklıkla
görülen kavram kırılmasıdır. Avcı- toplayıcı toplumlarda iş bölümlerini belirlemede erkeklik kavramı çok belirgin bir etken olmuştur. Erkeklik kavramı, savaşçı,
gıda temininden görevli, herhangi bir topluluk için lider konumundadır.
Erkeklik kavramında yaşanan kırılmalardan ikincisi ise gün geçtikçe sanayileşmeye başlamış toplumlarda yaşanmıştır. Her iki dönemden sonra da erkeklik
kavramı gün geçtikçe anlam değişikliğine uğramaya başlamış. Bu durumdan da negatif ve pozitif olarak etkilenmeye başlamış ve bireylerin cinsel kimliklerini
belirlemede yardımcı bir kavram haline gelmiştir.
Erkeklik kavramında görülebilecek en önemli ve en büyük anlam değişikliği ise postmodern dönemde çıkan farklı erkeklik kavramları ve farklı erkeklik
anlayışlarının ortaya çıkması ile yaşanmıştır. Günümüzde ise erkeklik dendiği zaman akıllara birçok erkeklik kavramını yansıtan algılar gelmektedir.
Toplumsal Olarak Erkeklik Kavramına Bakış
Erkeklik kavramının sosyologlar tarafından dikkate alınması ve incelenmesi erkeklik kavramına yöneltilen feminizm akımının eleştirileri sonrasında
gerçekleşmiştir. Özellikle 1950’li yıllardan bu zamana kadar erkeklik kavramı üzerine erkeklik sosyolojisi birçok eleştiri gerçekleştirmiştir. Eleştirilerden ilki
Joseph Pleck’in (1995) erkeklik cinsiyet rolünü “tutarsızlık” olarak adlandırmış olduğu eleştirisidir. Joseph Pleck’ten sonra ikincil bir eleştiri olarak da 1980’li
yıllardan sonra Whitehead ve Barrett tarafından ortaya atılmıştır. Üçüncü eleştiri olarak da Butler ve Nicholson tarafından ortaya atılmıştır. Eleştirilere
bakıldığında, eleştiriler erkeklik kavramının direniş ve güç ile nasıl bir bağlantı kurduğunu ve erkeklik kavramı üzerinde yaşanan kırılmaların, toplumsal hayatta,
erkeklik kavramı üzerinde yarattığı güç simgesi ile varlığını devam ettirmesine yönelik olmuştur.
Erkeklik kavramındaki asıl kırılma postmodernizm anlayışı ile birlikte postmodern toplumların ortaya çıkması ile birlikte olmuştur. Özellikle cinsiyetlere atanmış
sert rollerin moda da çıkan “unisex” kavramı ile birlikte yavaş yavaş her iki cinsiyette de görülmeye başlanması ile birlikte erkek ve kadın kavramlarının bir
arada var olmasını sağlamıştır. Böylelikle her iki cins de aynı tüketim ürünlerini tüketmeye başlamış, aynı sportif faaliyetleri yürütmeye başlamış ve aynı mesleklerde yer almaya başlamışlardır.
Erkeklik Kavramının Modernizm İçinde Evrimleşmesi
Modernizmden etkilenen erkeklik kavramı, bireysellik anlayışının da ortaya çıkması ile birlikte yeni bir anlam kazanmıştır. Erkeklik kavramı modern öncesi
topluluklarda olduğu gibi erkeğin üstünlüğüne dayalı olarak ortaya çıkan anlamını yitirmiştir. Erkeklik kavramının tarihsel gelişimini göz önünde bulundurursak
klasik erkeklik anlayışı, yerini farklı erkeklik anlayışlarına bırakarak toplumdaki erkeklik anlayışının değişebileceğini göstermiştir.
Postmodern Erkeklik Algıları
Metroseksüel:
Simpson (2002) metroseksüel erkeklik algısı hakkında şu şekilde bir açıklama yapmıştır:
“Tipik bir metroseksüel harcamak için parası olan, büyük bir metropolde yaşayan ya da metropole kolayca erişilebilen genç bireydir; çünkü metropollerde en iyi
dükkanlar, kulüpler, spor salonları ve kuaförler vardır. Resmi olarak farklı cinsiyetlerde ya da cinsel tercihlerde olması; örneğin, gay, biseksüel ya da
heteroseksüel bu tamamen önemsizdir, çünkü metroseksüel kendisini açıkça aşk nesnesi olarak görmekte ve cinsel tercihini buna göre belirlemektedir. Modellik çalışmaları, bekleme masaları, medya, pop müzik ve spor gibi belirli meslekler onları cezbetmiş gibi görünmektedir. Ancak bu yeni erkeklik algısı
gerçekte erkek makyaj ürünleri pazarlaması için yeni bir ekonomik sektör olarak ortaya çıkmıştır”.
Retroseksüel:
Metroseksüel erkeklik algısının eleştirisi sonucu ortaya çıkan retroseksüel erkek algısı geleneksel erkeklik algısından kopamayan erkekleri tanımlar.
Retroseksüel erkeklik algısını tanımlamak gerekirse; dış görünüşü hakkında önem gösteren ve geçmişten bu yana gelmiş olan erkeklik imajını da devam
ettirme yönünde adım atan erkektir. Metroseksüel erkeklere oranla, retroseksüel erkekler daha muhafazakâr yaklaşımlar göstermektedir. Bunun yanı sıra
toplumsal norm ve kurallara da bağlılıkları daha fazladır. Retroseksüel erkek kavramı toplumun büyük bir kesmi tarafından onaylanan erkeklik imajıdır.
Gettoseksüel:
Gettoseksüel erkeklik algısı taşra ya da kırsal alanlarda yer alan erkeklik imajının değişmiş halidir. Metroseksüellik akımından etkilenen gettoseksüel erkekler,
kitle iletişim araçlarının da kullanımın artmasıyla New York ya da Paris’te yer alan yeni imajları takip edebilme olanağı kazanmış ve bu ürünlere kolaylıkla
ulaşabilmeye başlamışlardır. Gettoseksüel erkek imajına maddi gücü yetmeyen bireylerin orijinaline sahip olamaması durumunda çok daha ucuzuna taklidini
satın almaları örnek olarak gösterilebilir.
Sapyoseksüel:
Sapyoseksüellik erkeklik algısında ise dış görünüşü önemseyen ve spor yapan erkeklerin aksine zekanın daha ön plana çıktığını görebiliriz. Urban Dictionary,
“sapyoseksüel karşı cinste zekayı en fazla çekici özellik olarak bulan kişidir” der. Sapyoseksüel erkek algısı en basit tanımıyla: “entelektüellikten veya zekanın
kullanımından hoşlanıp buna bağlanan kişi” olarak tanımlanabilir.
Erkeklik Anlayışının Kültürden Kültüre Göre Değişimi:
Erkeklik anlayışı kültürden kültüre göre değişmekle birlikte zaman içerisinde kültürlerin birbirleri ile çatışmasına da sebep olur. Bu duruma en basit örnek olarak
Türk kültürü erkek anlayışının makyajdan uzak olması ve uzak doğu kültürlerindeki erkek anlayışının da güzelliğe bir o kadar önem vermesi ile makyaja
yatkınlık göstermesidir.
Yaşanan tarihi geçmişler, dini inançlar, batıl inançlar, benimsenen ideolojiler vb. şeklinde örneklendirilebilecek birçok olgu da toplumlar içerisinde yer alan
erkeklik kavramını değiştirmekte büyük rol üstlenmektedir.

MEHMET TALHA ÖNEMLİ
Kaynakça:
https://www.academia.edu/40835507/K%C4%B0ML%C4%B0K_%C3%96GES%C4%B0_OLARAK_ERKEKL%C4%B0K_KAVRAMI_VE_POSTMODERN_TOPL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e