
KİMLİK ÇÖZÜLMESİ BOZUKLUĞU NEDİR?
1800’lü yıllara kadar birçok ruhsal bozukluk gibi çoklu kişilik bozukluğu, kötü ruhlardan ve şeytandan etkilenme durumu olarak kabul edilirken, 19. Yüzyılın başlarında ilk olarak Benjamin Rush tarafından dissosiyatif kimlik bozukluğu tanımlaması yapılmıştır. Diğer bir ismiyle Disosiyatif Kişilik Bozukluğu; kişide kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bütünlüğünün bozulmasıdır. Kişinin gerçekte kendisine ait olan duygu, düşünce ve algıları sanki içinde yer alan başka bir kişiye aitmiş gibi hissetmesi durumu olarak da ifade edilebilir. Dissosiyasyon çoğunlukla travmaya karşı bir savunma düzeneği olarak ortaya çıkar. Hastalık bu şekilde travmadan kaçmayı sağlarken aynı zamanda travmanın kişinin yaşamı üzerindeki etkisini de geciktirir. Çoklu kişilik bozukluğu hastalığının altında yatan neden dissosiyasyon düzeneğidir. Kopma, ayrışma manasına gelen dissosiyasyon kavramı, bağ kurmanın yani assosiyasyon kavramının tam zıddıdır. Disosiyatif düzenek; stres yaratan durumlar veya kişinin iç dünyasından kaynaklanan endişe verici uyaranlara karşı savunmaya geçen ve ruhsal dengenin devam etmesini sağlayan çeşitli savunma düzeneklerinden sadece bir tanesidir. Bununla birlikte bu savunma düzeneği devamlı olarak ağır bir şekilde kullanıldığında bazı semptomlara sebebiyet verir. Sosyal hayatta belirli bir ölçüde görülebilen disosiyatif olaylar, sık ve ağır bir şekilde tekrar etmeye başladığında disosiyatif bozukluktan söz edilir. Hastanın içinde hissettiği bu farklı kişiliklere “alter” adı verilir. Şimdi gelin çoklu kişilik bozukluğu nedir sorusunu biraz daha ayrıntılı bir şekilde cevaplayalım. Dissosiyatif bozukluklar DSM-5’e göre dört başlık altında incelenmektedir. Sırayla bu dört başlığı açıklayalım. İlk olarak Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu, erken dönemde başlayan çocukluk travmaları sonucu oluşan, kendine zarar verme eğilimi, öfke nöbetleri, bilincin kesintiye uğraması, intihar girişimi ile paralel bir bozukluktur. Bu kişiler de süreğen olarak bir veya birden fazla kişiliğin ortaya çıkması, bunların hayatına kısa ya da uzun süre belirli aralıklarla hakim olması, bu karakterlerin birbirini tanımaması ve bu alter kişilikler arasında bir anda kaymalar yaşanması bu bozukluğun temel özellikleri olarak bilinmektedir. İkinci olarak Dissisiyatif Amnezi ise kişinin geçmişini ya da yaşamının bir bölümünü hatırlayamadığı nadir görülen bir bozukluktur. Üçüncü başlık olan Depersonalizasyon- Derealizasyon Bozukluğuna baktığımızda ise depersonalizasyonda kişi; yüzü, benliği, bedeni ve duyguları gibi özelliklerin kendisine ait olmadığını düşünmektedir. Derealizasyonda ise genel olarak kişinin kendi çevresinden ayrılmasıyla ya da gerçek olmama duygusu gibi davranışlar görülmektedir. Son olarak Tanımlanmamış Dissosiyatif Bozukluğu incelediğimizde; bozukluklar içerisinde bulunan tanı ölçütlerini karşılamayan özellikle işlevsellikte belirgin düşmeye neden olan dissosiyasyon durumlardır. Kimlik çözülmesi bozukluğu kişinin davranışları üzerinde sürekli güç sahibi olan iki veya daha fazla bağımsız ya da ayrı kişiliğin veya kişilik durumunun varlığıyla tanımlanır. Kimlik çözülmesi bozukluğu söz konusuyken basit bir unutkanlık olarak tanımlanamayacak kadar geniş ölçüde bir durum olan temel kişisel bilgileri hatırlayamama eksikliği de mevcuttur. Kimlik çözülmesi bozukluğunda kişinin ayrı kişilikleriyle dalgalanan son derece uzak hafıza sapmaları da görülür. Bağımsız kişilikler ya da başka deyişle farklı benliklerin kendine ait yaş, cinsiyet ya da ırkları vardır. Her birinin kendine özgü bir duruşu, el kol hareketleri ve konuşma tarzı bulunur. Bazen bu bağımsız kişilikler hayali insanlardır. Genel olarak çoklu kişilik bozukluğu olan hastalarda 10’un üzerinde kişilik ya da kişilik uzantısı bulunur. Genelde bu kişiliklerin her biri birbirinden farklı özellikler barındırır. Her bir alter kişiliğin ilgi alanı, hastalıkları, hoşlandıkları yemekler vb. birbirinden farklıdır. Ayrıca bu kişiliklerin üstlendikleri belirli roller bulunur. Asıl kişiliğe düşman olan, bunun tam zıddı ona yardımcı olmaya çalışan, çocuk yaşlarda olan, karşı cinsten olan alter kişilikler hemen hemen her disosiyatif kimlik bozukluğu hastasında yer alır. Hastaya düşman olan alter kişilikler agresif eğilimler gösterirler. Bu özellikleri ile hastayı koruyan bir işleve sahip olurlar. Bununla birlikte hastanın yaşadığı taravmatik sırları, diğer alter kişilikleri insanlara anlatmasının önüne geçerler.
Çocuk yaşlarda olan alter kişilikler ise genellikle geçmişte yaşarlar. Çocukluklarında kalmışlardır. Çocukluklarında yaşadıkları travmatik olay ve yaşantıların hala sürdüğünü zannederler. Bu yüzden sürekli korku içinde olabilirler. Çoklu kişilik bozukluğu hastalarında intihara eğilimli alter kişilikler de bulunur. Hastaların kendilerini kesme, saçlarını yolma, jilet atma, başarını bir yerlere vurma gibi kendilerine zarar verici davranışlar sergilemelerinde, intihara eğilimli ya da düşman alter kişiliklerin rolü vardır. Dissosiyatif bozukluk “Split, Black Swan, Fight Club, Identity, Beyza’nın Kadınları” gibi filmlere de konu olarak insanlarda bu bozukluk ile ilgili merak duygusu uyandırmıştır. Ülkemizde de dissosiyatif bozukluklara ilişkin yapılan epidemiyolojik çalışmalar oldukça sınırlıdır ve farklı örneklem gruplarıyla yeni çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Tedavisi
Dissosiyatif kimlik bozukluğu hastalığının belirli bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. hasta sadık kaldığı sürece uzun süreli bir tedavi çok başarılıdır. Etkili terapilerin arasında konuşma terapisi ya da psikoterapi, ilaçlar, hipnozla yapılan terapi, sanat ve hareket terapisi gibi birleşik terapiler yer alır. Çoklu kişilik bozukluğu semptomlarının birçoğu hasta ile terapi sürecinde ortaya çıkar. Hastalar terapiye başlayana kadar alter kişiliklerinden genellikle haberdar değildirler. Psikoterapi sürecinde alter kişiliklerin farkına varmaya başlarlar ve terapi ilerledikçe de alter kişiliklerin sayısı artar. Çoklu kişilik bozukluğu olan hastanın psikoterapi sürecinde terapist alter kişiliklerle ayrı ayrı konuşur. Terapist bu yöntemle uzun vadede hastayı bütünleştirmeyi amaçlar. Bu şekilde kendileri ile konuşulan alter kişilikler zamanla birleşmeyi kabul ederler. Bununla birlikte birçok dissosiyatif kimlik bozukluğu hastası tedavi sürecinin yoğun bir şekilde sürdürülmesi ve hastanın kendisine zarar vermemesi için hastaneye yatırılır.
CİHAN YARDIMCI
KAYNAKÇA
Bir yanıt yazın