TÜM GÖZLER ÜZERİMDE: SOSYAL FOBİ
“Sosyal fobi” ya da bilinen diğer adı ile “sosyal kaygı bozukluğu” kimileri için adı geçince bile endişe hali doğuran bir bozukluk. Bu bozukluğa sahip kişiler,başkaları tarafından yargılanma,utandırılma veya aşağılanma korkusu yaşayabilirler. sahne korkularından dolayı topluluk önünde konuşmak, yemek yemek,partilere katılmak gibi durumlardan kaçınırlar. Çoğu insanın bu tarz durumlarda hissettiği hafif endişe halinden bahsetmiyoruz. Bu ortamlarda bulunmak zorunda olan birisi çarpıntı,terleme ,yüz kızarması ,titreme ,mide bulantısı ve nefes almakta zorluk gibi bedensel belirtiler gösterebilir..Böylece, sosyal kaygı bozukluğu gündelik utangaçlığın önüne geçer ve son derece zarar verici olabilir. Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip birçok insan bu korkularının aşırı olabileceğini veya mantıksız olabileceğini fark etse bile üstesinden gelemeyebilir. Bu korkulan olaydan kaçamayan insan ise daha yoğun kaygı hisseder. Böylece sosyal fobiye sahip olan kişi kendini bir kısır döngüde gibi hissedebilir. Sosyal Fobisi olan kişilerde yapılan bir çalışmada ilk sırada (%55) ile “toplum içinde konuşma❞ oluştururken bu durumu sırasıyla; “tanıdık kişilerden oluşan küçük bir grup önünde konuşmak (%24.9), “otoritere konumundaki kişiyle görüşmek (%23.3) ve “sosyal toplantılara katılmak” (%14.5) izlemektedir. [1] Sosyal anksiyeteye sahip bireylerde fiziksel ,davranışsal ve bilişsel bazı tepkiler görülmektedir. Sosyal fobi sonucunda meydana gelen yaygın fizyolojik tepkiler şu şekildedir:
◼ Nefes Darlığı
◼ Çarpıntı
◼ Terleme
◼ Titreme
◼ Sindirim sistemi problemleri
◼ Kas ağrıları
Bu belirtiler bazen o kadar çok şiddetlenir ki birey panik atak yaşadığını hissedebilir.Fakat birey diğer panik bozukluklardan farklı olarak bu korkunun sebebini bilmektedir. Sosyal fobiye sahip bireylerde gözüken davranışsal belirtiler ise şunlardır:
◼ Kalabalık ortamlardan kaçınma isteği
◼ Hissedilen yoğun kaygıyı bastırmaya çalışmak
◼ İnsanlarla iletişim kurmaktan çekinmek.Göz temasından ya da sohbetten uzaklaşmaya çalışmak.
◼ Kalabalıklar içerisinde hareketsiz kalmak ve kendini soyutlamaya çalışmak Bilişsel belirtiler sonucunda ise birey kendisiyle alakalı olumsuz düşüncelere sahiptir ve kendinden şüphe duymaya meyillidir. Diğer insanların daha yüksek sosyal becerilere sahip olduğunu düşünebilir.Başkalarının kendini tanıttığı bir ortamda sıra o kişiye geldiğinde mümkün olduğunca az cümle kurmak buna örnek sayılabilir. Kişi,“ya konuşurken sesim titrerse ve bunu fark ederlerse ?” gibi birtakım olumsuz düşüncelere kapılabilir.Bu durumlar insanın kendine duyduğu öz saygıyı ve güveni azaltmasına yol açabilir. Üstelik bu kişiler kendi performanslarını rahatça sergileyemedikleri için kariyerlerinde hedefledikleri noktaya ulaşamayabilirler. Çocuklarda sosyal anksiyete ise ,huysuzluk,ağlama, donakalma ya da çocuğun tanımadığı insanların olduğu yerlerden uzak durması gibi belirtilerle dışavurabilir. Kişiler korkusunun anlamsız olduğunu bilmesine rağmen çocuklar kendilerindeki bu durumu fark edemeyebilirler. Çevresel nedenler,travmatik olaylar, kişisel deneyimler ve genetik gibi faktörler sosyal anksiyetenin nedenleri arasındadır.Serotonin dengesizliği ve azlığı da sosyal fobinin nedenleri arasında gösterilir. Serotonin ,hücreler arasındaki iletişimi sağlamak için gereklidir ancak serotoninin yetersiz salınımı bilgilerin beyne yanlış iletilmesine sebebiyet verir.Çevresel etkilere geldiğimizde ise baskı altında büyüyen aşırı korumacı ailelerin çocuklarında sosyal fobi görülme olasılığı diğer çocuklara nazaran daha fazladır. Hata yapmasına izin verilmeyen çocuklar toplum içerisinde ne yapacaklarını kestiremezler. Kişi için sosyal becerilerinin gelişmesi için ortam oluşturulmaması da risk taşır. Daha önce başkasının küçük düştüğüne şahit olan birisi için de bu olay travmatik olabilir. Peki,sosyal fobi yaşayan insanların daha sağlıklı bir hayat sürebilmesi için ne yapması gerekir? Bu bozukluğun hafifletilmesi ya da tedavi edilmesi için birçok yol vardır. Elbette bir uzmandan yardım almak kişi için öncelik olmalıdır. Bu yardım, psikolojik danışma,konuşma terapisi veya ilaç tedavisi ile olabilir. Birey sosyal becerilerini geliştirmek için rol yapma oyunlarına katılabilir. Kişi sosyal kaygı yaşadığı zaman bu durumu etrafındaki insanlarla paylaşmayı denerse başkalarının bu kaygıyı yaşayan kişiyi anlamasına yardımcı olabilir .Birey başkalarının düşüncelerini tam anlamıyla okuyamayacağını fark etmesi gerekir.Başkalarının her davranışını da kişisel olarak algılamamaları gerektiğini de kişinin bilmesi gerekir. Son olarak kişi bu durumu görmezden gelip bastırmaya çalışmamalıdır. İyileşmenin olması için yaşanan durumun fark edilip kabullenilmesi gereklidir.Hayattaki her şey kontrol edilemez. Her şeyin mükemmel olmasını beklemeyin. Bu durumu yaşadığınızı düşünüyorsanız en kısa zamanda bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Unutmayın ! Daha sağlıklı sosyal ilişkiler ve yaşam her zaman mümkün.
GÖZDE DEMİRBUĞA
KAYNAKÇA [1] Stein, M. B., Walker, J. R., Forde, D. R. 1996, ‘Public Speaking Fears in a Community Sample: Prevalence, İmpact on Functioning, and Diagnostic Classification. Arch Gen Psychiatry, 53: pp. 169
– 174.
-Sosyal Fobi, Yıldız Burkovik
-Understanding the Causes of Social Anxiety Disorder By Arlin Cuncic
-Symptoms of Social Anxiety Disorder By Arlin Cuncic
Bir yanıt yazın