KOLLEKTİF YAS

“Yas tutmayı yalnızca ölüm ya da boşanma gibi büyük kayıplar sonucu oluştuğuna dair düşünme eğilimindeyiz. Oysa yas tutma herhangi bir yitim ya da değişikliği verilen psikolojik bir yanıt, iç dünyamız ile gerçeklik arasında bir uyum sağlayabilmek için yaptığımız uzlaşmadadır. Yitirilen şey aile yadigarı bir küpe, bir umut, bir ülkü, bir dostluk, bir vatan, bir sevgili ve hatta eski kendilik olabilir.” (Geçmişi Onarmak, İlksen Aloğlu)

Yas kavramını ilk kez Sigmund Freud, 1917’de yayımlanan Mourning and Melancholia isimli makalesinde tanımlamıştır. Freud sevilen nesnenin kaybı veya ideal, ülke gibi birey için önemli değerlerin kaybına karşı geliştirdiği bir reaksiyon olarak tanımlamaktadır. Yas kelimesi Türkçe’de ilk olarak Uygur metinlerinde ‘zarar, ziyan, hüsran’ anlamlarında kullanılmıştır. Türkçe sözlükte yas kavramı “ölüm veya bir felaketten dogman acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem” olarak tanımlanmış̧, matem sözcüğünün karşılığı ise “yas” olarak belirtilmiştir.

Yas süreci insanlık için kaçınılmaz ve bir o kadar da gerekli olabilmektedir. Bu süreç̧, Darwin’in bahsettiği gibi bir çeşit uyum sağlama şekli olduğunu belirtmiştir. Kayıp sonrası, kaybettiğimiz kişinin olmadığı dünyaya uyum sağlamaya çalışırız. Yas, insanlar olarak bir yere ait olmamız gerektiğini hatırlatır.

Dünyayı etkileyen salgınlar, savaşlar, doğal afetlerin getirmiş olduğu maddi ve manevi kayıpların üzüntüsünü hissettiğimiz dönemler olmuştur. Buna benzer travmatik olaylardan doğrudan etkilenmemiş ya da tanıdığımız bir bireyi kaybetmemiş olsak da toplum olarak derin bir üzüntü, kaygı, umutsuzluk yaşayarak bir yas yaşayabiliriz. Bu yas türüne Kolektif Yas denir. Kolektif yas, çoğunlukla bir toplum veya ulus; savaş, doğal afet veya kitlesel kayıplara yol açan olaylar gibi büyük yıkımlar yaşadığında ortaya çıkmaktadır. Yaşanan bu gibi travmatik olaylarda yüz yüze etkileşiminiz olması gerekmez.

Hissedilen üzüntü, kaygı gibi duyguların yanında yasının tuttuğunuz kişi ya da kişililerle aranızda oluşan bir bağda bulunmaktadır. Oluşan bu bağ, hissedilen duygular ve yaşanan yas bireylere olabileceği gibi ülkeye veya kültüre de olabilir.

Doğal afet, savaş, salgın vb. travmatik olaylar karşısında bireyler keder, endişe, korku, umutsuzluk, gibi duygular hisseder ve bunu içselleştirir. Bu duygular yas tutma sürecinde bireylere eşlik eder. Eşlik eden duygular ise bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit edebilir. Yaşanan olayların yaşandığı yerlerden uzakta olsak bile beynimiz stres hormonları salgılar ve kendimizi kontrolden çıkmış hisseder, tepkilerimizi bilinçli bir şekilde değil kaygılarımız aracılığıyla ifade ederiz. Kolektif yas, diğer yas türlerinden farklı olarak toplum olarak kederi, korkuyu bölüşmemizi sağlar. Toplumla birlikte tutulan yaslarda yükümüzü, kederimizi paylaşır; kabul, doğrulama ve birlikte tanık olma yoluyla derinden ve son derece özgürleştirici bir iyileşme yarayan, yaratıcı duygusal süreç olmaktadır.

Kolektif yas sürecinde bireyler kendilerini iyi hissetmek ve diğer bireylere faydalı olmak için yapabilecekleri birçok şey vardır. Örneğin, yardım kuruluşlarına destek vermek kolektif yas tutma sürecinde etkili olacaktır. Oluşan yardımlaşma ağı, toplumun gücünü yeniden inşa etmenize ve büyük bir kayıp hissinden sonra bir şeyleri yeniden inşa etmenize yardımcı olur. Yas, kaybın ardından gelişen doğal bir tepkidir. Yasınızı karşınıza almak veya bastırmak yerine yasınızı yaşamanıza izin verin. Empati kurabilmeyi sağlamalıyız. Çünkü her bireyin yas süreci biriciktir ve göstermiş olduğu tepkiler farklı olabilir. Bundan dolayı hem kendimize hem de başka insanlara karşı nazik ve destekleyici olmalıyız.

Kolektif yasın en önemli özelliklerinden biri, kendinizden bir şeyler vermeniz ve başkalarından bir şeyler almanızdır. Empati, onaylama, sevgi, saygı verir ve alırsınız. Kendinizi ve zihninizi yaşadığımız toplumsal travmadan korumaya çabalasak da kalbinizi yumuşatmaya ve diğerine açmaya çalışmanız bu süreçte oluşan yaraları sarmaya yardımcı olacaktır.

Elvin Erdoğdu

KAYNAKÇA

1. Gizir CA. Bir kayıp sonrasında zorluklar yaşayan üniversite öğrencilerine yönelik bir yas danışmanlığı modeli. MersinÜniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2006;2(2):195-213.

2. Olgun-Özpolat T, Yüksel Ş. Yakınlarını kaybeden kişilerin ruhsal durumlarının ve ruhsal durumlarının ve yas tepkilerinin karşılaştırılması. Toplum ve Bilim 2001;90:41-69.

3. Cesur, G.(2017). Kayıp yaşantılarının sonrası: tartışmalı bir kavram “karmaşık yas”. Nesne Psikoloji Dergisi,5(10),289-310.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e