OTİZM VE OYUN TERAPİSİ

Emine Ergün, “Merhaba Ben Otizm” adlı kitabında şöyle söyler:
Merhaba. Ben otizm!
Birazdan, seninle uzun bir yolculuğa çıkacağız ama önce sana söylemem gereken bazı şeyler var. Ben biraz farklıyım, yani farklıyım derken hani senin bildiğin, tanıdığın, gördüğün ve normal diye tanımladığın diğerlerine göre biraz farklıyım. Kimisi benim hasta olduğumu düşünür, kimisi benim bazı konularda eksik olduğumu düşünür ama aslında ben sadece farklıyım. Çoğu zaman seni fark etmediğimi, duymadığımı hatta görmediğimi düşünebilirsin. Senin farkındayım, seni duyuyorum ve seni görüyorum.
Otizm; beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından veya işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Kişi için çoğu zaman iletişim ve etkileşimdeki sıkıntıları beraberinde getirir. Otistik bireyler; sosyal ve duygusal etkileşimde yaşadığı sorunlar yüzünden, yaşıtlarıyla kurduğu ilişkilerde ve sözsüz iletişimde sıkıntı yaşayabilmektedir. Bu bireylerin kısıtlayıcı ve tekrarlayıcı davranışları vardır. Sabit ilgi alanlarına sahip olduklarından, rutinlerine ve ritüellere aşırı bağlanıp değişime direnç gösterebilirler. Tekrarlayıcı ses ve hareketleri olabilir. Parlak ışık veya yüksek ses gibi uyaranlara beklenenden fazla veya az tepki verebilirler.
Oyun terapisi etkili bir şekilde kullanıldığında otizmli çocuğun çevresiyle olan iletişim ve etkileşiminde iyileşmeler görülür. Oyun aracılığıyla, duygu ve düşüncesini rahatlıkla ifade etmeyi öğrenirler. Oyun sürecinde çeşitli roller üstlenirler ve böylece büyüdüğü zaman artacak rollerini deneyimleyebilmektedir.
Oyun terapisi çocuğa mahremiyeti, kuralları olan oyunları, sosyal iletişim ve etkileşimde yaşayabileceği sorunlar karşısında nasıl bir yol izlenmesini öğretmesi açısından çocuğa fayda sağlar. Sabit ilgi alanlarının dışına çıkmalarını destekler, oyuncak takıntılarını aşmalarını sağlayarak oyuncaklarla nasıl oynamaları gerektiğini çocuğa öğretmeye çalışır. Oyun sayesinde takıntıları ve davranış problemlerini ortaya çıkaran faktörler bulunmaya çalışılır.
Oyun esnasında çocuğun dikkatini çekmek çok önemlidir. Oyunun başlangıcında isteksizlik görülebilir. Çocuğun dikkatini çekerek size bakacağı an da jenga taşlarından yaptığınız kuleyi yıkıp, dikkati sizdeyken ondan yardım isteyebilirsiniz. Çocuğu oyun içine çekmek için abartılı sesler çıkarabilirsiniz “düüüttt” gibi bu sayede çocuk oyunu merak etmeye başlayacaktır. Sınır belirlemek için bir zemin ayarlanmalıdır. Böylece çocuk oyun alanını fark edebilecektir. Her şeyden önemlisi orada çocukla birlikteyken mutlu olduğunuzu, eğlendiğinizi hissettirebilmelisiniz. Çocuğun dikkatini ancak siz gerçekten keyif alıyorken çekebilirsiniz. O bunu hissedecektir.
BEYZA KURUÇAY
Kaynakça
https://www.otizmli.org/otizmde-oyun-terapisi-kullanimi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e