Duck Sendromu:Derin Sular
Suyun üzerinde kusursuzca yüzen bir ördek düşünelim; parlak tüyler, dimdik duran bir baş ve suyun yüzeyinde sakince süzülen harika bir yansıma. Peki ya yüzeyin altında ne var? Yansımalar bir yanılgıdır ve suyun üzerinde sakince süzülen ördek aslında batmamak için suyun altında ayakları öfkeyle kürek çekmektedir. Stanford Ördek Sendromu olarak literatürde isimlendirilen bu durum, hiç efor sarf etmeden kusursuz gibi gösterilen davranışları açıklamak için kullanılan metaforik bir örnektir.
Bu sendromu tanımlayan isim Erving Goffman, aynı zamanda izlenim yönetimi ve benlik sunumu çalışmalarıyla da bilinmektedir. Goffman’a göre bireyler, bir performans sergiledikleri zaman tüm hareketlerini planlar ve bu performansın kusursuz görünmesini sağlarlar. Bireylerin bunu yapmasındaki neden, performanslarını mükemmelleştirerek karşı tarafı etkilemeye çalışmaktır. Beğenilme isteği doğrultusunda yapılan bu performanslar, gerçeği gizlemekle beraber çabasız elde edilmiş gibi görünür ve tek amaç seyirciyi etkilemektir. Bu nedenle “ördek sendromu” olarak adlandırılmaktadır.
Ördek sendromuna verilebilecek en güzel örneklerden birisi sosyal medyadır. Herkesin çok başarılı, çok mutlu, harika ilişkiler yaşadığı, ideal vücutlara sahip olduğunu yansıttığı bu sanal dünyada, gerçeklere bakıldığında durum her zaman böyle olmayabilir. Benlik sunumu sosyal medyada kusursuz bir performans olarak gerçekleştirilse de, bu durum aslında olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Ördek sendromu ve benlik saygısının arasındaki ilişki, sosyal medya kullanımı bağlamında incelendiğinde, kadın bireylerin kendilerinden daha çekici olduğunu düşündükleri profillere baktıkça kendi beden algılarında düşüş yaşandıkları bulunmuştur. Ayrıca yaratılan sahte profiller sayesinde herkes, olduğu değil, olmak istediği kişiyi yaratabiliyor ve bu durum kişinin kendi benliğini zayıf görmesine neden olmakla beraber öz şefkat eksikliğine de yol açmaktadır. Ördek sendromunu açıklayan etkenlerden birisi de bireyler hayatlarını idealize ederek topluma uygun davranışlar sergileme eğiliminde olmalarıdır.
Sosyal medya kullanan bireylerde, yapılan paylaşımların arkasındaki neden, bu paylaşımların hayatlarında yarattığı etki ve bu durumu nasıl algıladıkları ile ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, başkalarının paylaşımlarında bireyin sahip olmadığı şeyler varsa, bu durum onları rahatsız etmektedir. Sevdiği birisi olsa bile, o kişinin mutluluğunu sıklıkla dile getirmesi altında mutsuzluk aradıkları bulunmuştur. Hatta paylaşılanların gerçeği her zaman yansıtmadığının farkında olsalar bile, kendi hayatlarının da böyle olması gerektiği düşüncesine kapılmaktadırlar. Bu durum, bireyleri daha mutlu, daha güzel, daha iyisine sahip olmalıyım gibi kendi benliklerinden uzaklaştıran davranışlar sergilemeye itmektedir. Bunun nedenleri arasında düşük benlik saygısı, öz şefkat eksikliği, görünüş kaygısı, geçmiş hayat deneyimleri, travmalar, depresyon ve sosyal kaygı bozukluğu gibi psikolojik nedenler yer almaktadır.
Herkes tarafından beğenilme isteği bilerek ya da bilmeyerek içimize işliyor ve sosyal medyada yaratılmış ideal profillere imrenmeye ve onlardan biri olmak istemeye devam ediyoruz. Ördek sendromu ile mücadele etmek ve daha sağlıklı bir benlik saygısı geliştirmek için insanların kendilerini kabul etmeleri, gerçekçi beklentilere sahip olmaları ve başkalarının hayatlarıyla kendi yaşamlarını karşılaştırmaktan kaçınmaları önemlidir. Ayrıca, psikolojik destek ve danışmanlık da bu konuda yardımcı olabilir. Özetle, ördek sendromunun farkında olmak ve sağlıklı bir benlik saygısı geliştirmek için adımlar atmak, sosyal medya ve benzeri platformlarda daha olumlu bir deneyim yaşamaya yardımcı olabilir.
Esin Esenli
KAYNAKÇA
Aslan, Ş., & Atalay, H. N. (2022). Sosyal Medyada Benlik Sunumu Ve Stanford Ördek Sendromu. In International Euroasia Congress on Scientific Researches and Recent Trends (Vol. 9, pp. 18-20).
- Atar, Ö. G., & Ulusoy, Ş. G. (2020). Sosyal medyada ördek sendromu: instagram üzerinden bir değerlendirme. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19(39), 925-951.
Bir yanıt yazın