DUYGU DÜZENLEME NEDİR? NEDEN BUNA İHTİYAÇ DUYARIZ?

İnsanlık tarihi boyunca duygular ve duygularla ilişkili süreçler incelenmiştir. Bu açıdan, duyguları düzenleme hem araştırmalarda hem de klinik uygulama alanlarında yaygın bir biçimde ele alınmaya başlanmıştır. Peki, nedir bu duygular? Neden duyguların düzenlenmeye ihtiyacı vardır?

Duygular, bizi harekete geçiren, olaylara ve durumlara tepki vermemize olanak sağlayan bir işleve sahiptir. Duygular, insanın hayatında yer alan ve davranışlarımızı şekillendiren en önemli ögelerden biridir. Duygular, herkesin yaşadığı olaylar karşısında deneyimlediği olumlu ya da olumsuz hislerdir. Örneğin, hiç çok sinirlenip etrafınıza kırıcı davranışlarda bulunup bağırdığınız oldu mu? Veya yaptığınız, emek verdiğiniz şeyler eleştirildiğinde üzülüp hiçbir şey başaramayacağınıza inanarak dünyanızın başınıza yıkıldığını hissettiniz mi?

Böyle anlar yaşadıysanız neler yapmanız gerekir? Duygularınızın sizi otomatik tepkilere veya davranışlara sürüklemesinin önüne geçebilmek için duygularınızı nasıl düzenleyebileceğinize bakalım:

Duygu düzenleme, duyguların doğru yerde, doğru zamanda ve doğru bir şekilde ifade edilmesidir. Duygu düzenleme becerisiyle ilgili konuşulduğunda, çoğu zaman akıllara yalnızca duyguların kontrol edilmesi gelir. Ancak, duygu düzenleme becerisi bundan ibaret değildir. Hissedilen duygunun kişi tarafından fark edilip adlandırılması gerekmektedir. Ardından, bu duygunun olduğu haliyle kabul edilmesi önemlidir. Bu sayede, kişi duygularının sonucunda uygun olan davranışı seçebilmektedir.

Diğer bir ifadeyle, duygu düzenleme; kişinin duygularını fark edebilmesini, fark ettikten sonra yorumlayabilmesini ve böylece duygularını yönetebilmesini içerir. Duygu düzenleme yalnızca kişiyi rahatsız eden duygular için değil, kişiye keyif veren duygular için de geçerlidir.

Yaşadığınız olaylar karşısındaki duygularınızı ve bu duyguların verdiği mesajı anlayabilmek adına kendinize şu soruları sormanız faydalı olabilir:

  • Yaşadığım bu olayda benim için en önemli kısım neydi?
  • Bu duyguyu bu kadar yoğun yaşamama neden olan şey tam olarak nedir?
  • Bu durum karşısındaki beklentim neydi?
  • Yaşanan bu olay içerisinde sınırlarım mı ihlal edildi?
  • Yaşanan bu olaya karşı bir ön yargım mı var?
  • Bu olayla ilgili kendimle veya diğerleriyle ilgili düşüncelerim neler?
  • Bu olay karşısında hissettiğim duygular, bana geçmişte yaşadığım başka bir olayı veya duyguları mı anımsatıyor?

Bu soruların yol göstermesiyle, duyguların asıl anlamı keşfedilebilir. Bu sayede, duygu düzenlemesi daha kolay hale gelebilir. Çünkü bir şeyin kaynağını bulduğumuzda, duyguların bize neler söylemek istediğini daha iyi anlar ve olaylara karşı vereceğimiz hangi davranışın daha sağlıklı ve işlevsel olduğunu fark edebiliriz.

Unutmayalım ki her duygu, bize bir şey söylemek ister. Onların sesini kısmak, onları susturmaz; çünkü duygular, içimizde yer kaplamaya devam eder. Duygularımızın bir misafir olduğunu kabul edip, onları bir süre ağırlayabilme gücüne sahip olmalıyız. Bu sayede, duyguların kalıcı olmadığını, ancak bize bir şeyler öğretmek için uğradıklarını fark edebiliriz. Böylelikle, olaylara bakış açımızı bu doğrultuda esnek tutabiliriz.

Kaynakça:

Beyza Kuruçay

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e