
Kum Terapisi
Kum terapisi çoğunlukla bir oyun terapisi tekniği olarak düşünülse de aslında kendi başına bir terapi tekniğidir. Kullanım alanı sadece çocuklarla sınırlı değildir. Çocuklar, ergenler ve yetişkinler dahil olmak üzere, terapi esnasında kendini açmakta zorlanan her danışan için kum terapisi tekniği uygulanabilir. Kum terapisinde söze ihtiyaç duyulmaz. Sıfır sözle iyileşme sağlanabilir. Bireyler olayları deneyimlerken bunu tüm duyularını devreye sokarak aynı anda kullanırlar. Deneyimler çok boyutlu olduğu için sadece dille anlatılması zordur. Kum terapisinde renk, kinestetik özellikler, derinlik, yükseklik, objelerin saklanması ya da görünür olması, duygular ve nesneler arasındaki ilişkilerin devreye girmesi deneyimlerin anlatımını daha kolay hale getirir (Kestly, 2020). Kum terapisi için ihtiyaç duyulan şey bir kum tepsisi ve mümkün olduğunca çok çeşitli figürlerdir. Kum terapisi tekniği sadece tanı koymak için kullanılabileceği gibi devam eden terapi sürecinde bir tedavi yöntemi olarak da kullanılabilir.
Tarihçesi
Kum terapisi tekniği ilk olarak bir çocuk psikiyatristi olan Margaret Lowenfeld tarafından “Dünya Tekniği” adıyla 1920’de geliştirilmiştir (Bowyer, 1970). 1950’lerde Carl Jung’un öğrencisi olan Dora Kalff, Lowenfeld ile birlikte çalışmaya başlamış ve Dünya Tekniğini geliştirmiştir. Ayrıca, Kalff “Kum Oyunu” terimini ilk kez ortaya atan kişidir (Boik ve Goodwin, 2000).
Kullanım Alanları
Kum terapisi oldukça geniş bir alanda kullanılabilmektedir. Kullanım alanının başında çocuklar gelse de bireysel terapilerde yetişkinler ve ergenler üzerinde de kullanılmaktadır. Ayrıca, kum terapisi aile ve çift terapilerinde de çiftlerin ilişki dinamiğini ortaya çıkarmakta zorlandığı durumlarda kullanılmaktadır (Dean, 2001).
Kullanıldığı konular arasında stresli konuları yeniden yapılandırma, ego güçlendirme, beceri kazandırma, zıt düşünceleri birleştirme ve alt kişilik boyutlarını birleştirme yer almaktadır (Boik ve Goodwin, 2000). Kum terapisi ayrıca beyin travması geçirmiş kişiler, yeme bozukluğu, depresyon, travma ve kaygı gibi daha özgül alanlarda da kullanılabilmektedir (Freedle, 2006).
Kum oyunu terapisi hem tanı hem de tedavi amaçlı kullanılabilmektedir. Tanı amaçlı kullanıldığında, tedavi sürecinin başında danışmanın danışanın problemi hakkında daha iyi bilgi edinmesini sağlar. Tedavi edici olarak kullanıldığında ise danışanın problemi çözmesine yardımcı bir araç olarak kullanılır (Delevi ve Bugay, 2011).
Uygulamak İçin Gerekli Malzemeler ve Uygulama Süreci
Kum terapisinde genellikle ıslak ve kuru kumla dolu olmak üzere 57x72x7 ölçülerinde iki kum tepsisine ihtiyaç vardır. Bu tepsinin içi genellikle gökyüzünü veya denizi temsil etmesi için mavi renktedir. Ayrıca, kum tepsisinin içinde çalışmak için çok miktarda çeşitli figüre ihtiyaç vardır. Bu figürler günlük hayattan nesneler, hayvan figürleri, insan figürleri, yiyecek figürleri, bitki figürleri, deniz kabukları, dağlar, mağaralar, binalar, araç figürleri gibi figürler olabilir. Kum oyunu terapistlerinin ofisinde genellikle 200-300 civarında figür bulunmaktadır (Amman, 1994).
Kum terapisi oturumları 50 ila 60 dakika arasında sürmelidir. Oturumun ilk 35-40 dakikası danışanın tepside figürleri kullanarak yaratıcı bir sahne yaratması ile geçmektedir. Geriye kalan sürede ise yarattığı sahne tartışılmaktadır. Bu süreçte danışman, kum tepsisinin içindeki figürlere dokunmamaya özen göstermelidir (Amatruda ve Simpson, 1997). Kum oyunu terapisi uygularken terapistin en önemli rolü, danışana oyun, yaratıcılık ve sözsüz iletişim için stressiz, danışanın kişisel gelişimine olanak sağlayan terapötik bir alan yaratmaktır (Gil, 1991). Terapist, danışana “Bu sahnenin adı ne? Bu sahnede ne oluyor? Bu sahnede en güçlü ya da en zayıf kim? Bu sahneden birini çıkarsan sence yeni düzen nasıl olur? Bu sahnenin içinde sen var mısın? Bu karakterleri bana tanıtır mısın?” gibi çeşitli sorular sorarak danışanın iç dünyasını tanımaya çalışır (Boik ve Goodwin, 2000).
Sonuç olarak, kum terapisi çok geniş bir alanda kullanılabiliyor ve kişiler üzerinde olumlu etkiler gösteriyorken onun oyun terapisinin bir parçası olarak kalmaması, yaygınlaştırılması gerekmektedir. Umarım bu yazıyla birlikte kum terapisi hakkında bilgi edinmenizi sağlayabilmiş ve bu alana ilginizi çekebilmişimdir.
Kaynakça:
- Amatruda K, Simpson P (1997) Sandplay, The Sacred Healing. Trance Sand Dance, Novato, CA.
- Amman R (1994)The sandtray as a garden of the soul. J Sandplay Ther 4: 46-65.
- Boik B, Goodwin E (2000) Sandplay Therapy: A Step-by-Step Manual For Psychotherapist Of Diverse Orientations. Norton, New York.
- Bowyer LR (1970). The Lowenfeld World Technique: Studies in Personality. Pergamon Press, London.
- Dean EJ (2001) Sandtray consultation: a method of supervision applied to couple’s therapy. Arts Psychother 28: 175-180.
- Delevi, Raquel & Bugay, Asli. (2011). KUM OYUNU TERAPİSİ: KURAMSAL BİLGİLER VE BİR OLGU ÖRNEĞİ. Cocuk Sagligi ve Hastaliklari Dergisi. 18. 8.
- Freedle LR (2006) Sandplay therapy and individuation process in adults with moderate to severe brain injury: An exploratory qualitative study. Dissertation, Fielding Graduate University.
- Gil E (1991) The Healing Power of Play. Guilford, New York.
Yaren Naz Şentürk
Bir yanıt yazın