
YUTMA FOBİSİ NEDİR? TEDAVİSİ NELERDİR?
Yutma fobisi, kişinin herhangi bir yiyeceği veya içeceği tüketirken onu yemek borusuna kaçırıp boğulacağını düşünmesiyle ortaya çıkan bir bozukluk olarak tanımlanır. Bu korkuyla beraber kişi yemekten ve içmekten kaçınır ve büyük bir endişeye kapılır.
Yutma fobisi, çocuklarda da yetişkinlerde de görülmektedir. Herhangi bir yaş aralığı belirtilmemiştir. Yutma korkusunun ortaya çıkış sebeplerinden birkaç tanesine örnek olarak travma sonrası beslenme bozukluğu veya stres olabileceğini söyleyebiliriz.
Şayet bu korku çocukluk dönemlerinde ortaya çıkarsa, öncelikle çocuğun ağız ve dil yapısına bakmak önemli bir adımdır. Bununla birlikte ince ve motor kabiliyetlerine, nörolojik sorunlarına dikkat edilmesi de önemlidir.
Küçük yaşlarda ortaya çıkan yeme reddiyle travma sonrası beslenme bozukluğu ortaya çıkabilmektedir. Yeme reddi, çocuğun yemek yediği anda boğulma tehlikesi yaşamasıyla birlikte bir daha yemeyi reddetmesidir veya bu korku sonucunda az yemesidir.
Travma sonrası beslenme bozukluğu da çocuğun ağız yapısındaki bozulmalarla birlikte yaşadığı o boğulma anını yemekle eşleştirmesinden kaynaklanır. Bu durumu hafife indirgemek için ebeveynlerin krizi iyi idare edebilmesi önemlidir.
Çocuk boğulma anını yaşarken veya boğulacağını düşüneceği için yemeyi reddetmesi halinde, ebeveynlerin streslerini çocuğa geçirmesi bu durumu giderek kötüleştirebilmektedir. Ebeveynlerin, çocuk henüz ilk defa kendi kendine yemek yemeye başladığında da onu ürkütecek herhangi bir durumdan kaçınması gerekmektedir.
Küçük yaşlarda ortaya çıkan bu korkunun tedavisinde, çocuk hekimi, çocuk psikiyatristi, psikolog ve diyetisyenlerin olduğu bir ekip çalışmasına dikkat edilmelidir.
Ebeveynlerin de dahil olduğu bu ekip çalışmasında, çocuğun hangi durumlarda yemeyi reddettiği, hangi durumlarda yediği, yemek yediği ortam gibi faktörlere bakmak ve bununla bağlantılı olarak bir tedavi geliştirmek gerekir. Yapılan bazı çalışmalara göre maruz bırakma yöntemi işe yaramaktadır.
Yutma fobisi çocuklarda görüldüğü gibi yetişkinlerde de görülmektedir demiştim. Yetişkinlerde stres, anksiyete, TSSB gibi faktörler yutma fobisini ortaya çıkarıp kişinin beslenmesini olumsuz yönde etkilemektedir ve bazen yemek yediği ortamlarda bile bulunmasını zorlaştırmaktadır.
Bu korkunun yaygınlığı bilinmemekle birlikte, cinsiyet konusunda da yapılan bazı araştırmalara göre kadınlarda daha çok ortaya çıktığı gözlenmekle beraber, bazı çalışmalarda da erkeklerde daha yoğun olduğu görülmektedir.
Yutma fobisi kilo kaybına neden olurken, sosyal yaşamda da olumsuz etkileri vardır. Düzgün beslenmemekten ortaya çıkan utanç ve kaygı dolayısıyla kişi ya yalnız yemek yemek ister ya da yanında biri olmadan yemek yiyemez.
Ayrıca bu korkunun çıkmasında kişinin bizzat boğulma tehlikesi yaşaması gerekmez; çevresinde de boğulan birini görmesi veya internette bunu yaşayan birini görmesi bile bu korkuyu tetikleyebilir ve besleyebilir.
Kaynakçada da belirttiğim yapılmış olan çalışmalarda 4-7. seanslarda danışanda görülen birkaç otomatik düşünce ve inanç şunlardır: “Eskisi gibi saat altıdan sonra yutkunamayacağım.”, “Yutmaya çalışırsam ölürüm.”, “Kan değerlerimin düşük olduğunu görürsem iyice kötüleşirim.” Bu gibi inanç ve düşüncelere karşılık seanslarda baş etme kartları hazırlanmıştır.
Kişide oluşan bu olumsuz düşünceler, romantik ilişkilerini, arkadaşlık ilişkilerini ve genel yaşantısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durumun önüne geçmek için yapılan başlıca tedaviler detaylı şekilde şunlardır:
Tedavileri
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, yutma fobisinin tedavisinde sıklıkla kullanılan en etkili psikoterapi yaklaşımlarından biridir. Terapide kişinin yutma fobisinin nedenlerine bakılır, korkusunun altındaki sebebi sorgulamasına ve düşünmesine yardımcı olunur. Otomatik düşünceleri ve ara inançları derinlemesine anlamasına yardımcı olur ve korkuyla baş etmesinde destek sağlar.
Maruz Bırakma Terapisi: Kişinin korkusunu yenmede adım adım giderek korktuğu duruma maruz bırakma terapisidir. Örneğin, altta belirttiğim çalışmalarda da görüldüğü üzere, bebeklikte ortaya çıkan travma sonrası beslenme bozukluğunu tetikleyen az yeme davranışının tedavisinde, önce bebeğin beslenmesini hatırlatacak mama sandalyesi gösterilmez; önce bebeğe alışması için yeme araçlarıyla oynaması teşvik edilir, daha sonra boş biberonla oynatılır. Buna karşı rahatsızlık duymadığı anda da az miktarda besin dudağına sürülür ve daha sonrasında da mamanın hepsi yedirilir. Uzun bir süreç olması sebebiyle biraz çetrefilli bir yöntemdir fakat olumlu sonuçları oldukça fazladır.
Nefes Egzersizleri: Derin nefes almak, kişinin gevşemesine ve oluşan anksiyete veya stresi azaltmasına yardımcı olur.
Psikofarmakolojik Yöntemler: Bazı durumlarda kişinin kaygı düzeyini azaltma amacıyla verilen bir takım antidepresan ilaçlardır. Bu ilaçlar kişinin tedavide rahatlamasına yardımcı olur.
Kaynakça:
- A, E., G, H., & Şenay, H. (2019). Yutma fobisinde Bilişsel Davranışçı Terapi uygulaması: Olgu sunumu. Case Report, Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapy and Research, 8(3), 200–207. https://doi.org/10.5455/JCBPR.26078
- H, S., G, S., G, G., & T, Ü. (2008). Travma sonrası beslenme bozukluğu; tanıdan tedaviye. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 15(1).
- Ş, S., Ş, E. S., Ö, N. S., A, P. Ü., & K, R. (2019). Pediatrik yeme veya yutma bozukluğu ve beslenme alışkanlığında aile rolünün etkisinin meta-analiz yöntemiyle incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 6(2). https://doi.org/10.21020/husbfd.529292
Esma Yazıcı
Bir yanıt yazın