DİSLEKSİ NEDİR
Disleksi, zekâsı normal ya da normal üstü olan kişinin herhangi bir duyusal, nörolojik, fiziksel ve ruhsal özrü olmamasına rağmen okuma, yazma, matematik becerileri, kendini ifade etme gibi alanlardan bir veya birkaçında yetersizliğe yol açan özel okuma bozukluğudur. Disleksi, okuma ve yazma becerilerini etkileyen bir öğrenme güçlüğüdür.
Disleksiye sahip olan bireylerde beynin sağ veya sol yarım kürenin gelişmediği ya da az geliştiği görülmektedir. Disleksinin nedeni tam olarak bilinmese de merkezi sinir sisteminde oluşan nörolojik kökenli fonksiyon bozukluklarından dolayı oluşabileceği gibi kalıtsal olarak da aktarılabilmektedir. Hamilelikte yanlış ve bilinçsiz ilaç kullanımı, alkol kullanımı, kan uyuşmazlığı, erken doğum, oksijen yetmezliği veya düşük kilolu doğum gerçekleşmesi de bu problemin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Disleksili bireyler harfleri, cümlelerdeki yerlerini, kelimeleri tanımakta zorluk çekerler. Metin akışına ayak uydurarak okumak onlar için zorlayıcı bir durumdur. Yazı yazma görevlerinden kaçınırlar. Kitap okumaktan hoşlanmayabilirler. Disleksi belirtileri genelde çocukların okul hayatına başlamasıyla görülür ve eğitim hayatının ilk yıllarında tespit edilir. Disleksi sorunu, erken fark edilir ve teşhisi konulursa özel eğitim hizmetinden yararlanılarak iyileşme sağlanabilir.
Disleksi bireyden bireye farklı belirtiler göstermektedir. Genel anlamda disleksinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Gecikmiş konuşma, telaffuz sorunları
- “D” ve “b” gibi bazı sesleri düzenli olarak karıştırmak
- Okurken kelime atlamak
- Uzun okuma metinlerini takip etme ve anlamada sıkıntı yaşamak
- Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek, sıklıkla yazım hatası yapmak
- Akıcı okumada sıkıntı yaşamak
- Yazı yazmada zorluk
- Konuşmayı öğrenmede gecikme ve yetersiz konuşma
- Konuşurken uygun kelimeyi seçmede zorluk
- Mekânda (yukarı, aşağı gibi) yönelme ve zaman (önce, sonra, dün, yarın gibi) kavramlarında yetersizlik
Disleksilerin, okuma ve yazmada yaşadıkları sorunlar nedeniyle sarf ettikleri çabanın sonucu dikkatleri kolayca dağılabilmektedir. Anlık hafıza sorunları görülebilir. Bu nedenle konsantrasyon zorluğu yaşarlar. Konsantre zorluğundan akademik hayatlarına ilgisiz olabilmektedirler. Disleksi, bireylerin yaşam kalitesini etkiler ancak uygun müdahalelerle desteklenebilir.
Disleksi tedavisi ilaç kullanılarak değil eğitimlerle sağlanır. Okuma terapisi, yazma terapisi, destekleyici teknolojiler ve özel eğitimlerle bu süreç yönetilebilir. Tanı konulduktan sonra özel eğitim programı ve eğitsel terapi ile desteklenmektedir. Disleksili bireyler bu güçlükleri yaşamaları sebebiyle eğitim hayatına uyumda sıkıntı yaşamaktadır. Benlik saygıları zayıflar, kendini yetersiz hissederler. Kendi değer ve becerilerinden kuşku duyarlar. Başarısızlık kaygısı oluşur. Disleksi, geç kalınmadan uzmanlara başvurularak değerlendirilmeye alınmalı. Sabırlı, anlayışlı ve tutarlı yaklaşılmalıdır. Disleksi olan bireyler için potansiyellerini ortaya çıkarmak için destekleyici bir ortam ve tutum sergilenmelidir. Disleksi olan bireylerin potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla aileler, öğretmenler arasında iş birliği ve iletişim büyük önem taşımaktadır. Disleksi bir zekâ sorunu değildir, okuma ve yazma becerilerinde güçlük oluşturan bir özel öğrenme durumudur. Disleksi hakkında bilinçlenmek ve toplumu bilgilendirmek disleksili bireylerin yaşamlarını olumlu bir şekilde etkileyebilir.
GİZEM KALE
Kaynakça
Balcı, E. (2017). Disleksi Hakkında Gerçekler: Disleksi Nedir ve Ne Değildir, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1(19), 1-17.
Salman, U., Özdemir, S., Salman, A. B. & Özdemir, F. (2016). Özel öğrenme güçlüğü “Disleksi”. İstanbul Bilim Üniversitesi Florence Nightingale Tıp Dergisi, 2 (2) ,170-176.
Bir yanıt yazın