
İşyerinde Liderlik Tarzının Çalışan Motivasyonu Üzerindeki Etkisi
Liderlik, hedefe ulaşmada bir araçtır ve görevi gereği takımdaki üyelerin performansını ve bağlılığını artırmada büyük bir role sahiptir. Liderin sahip olduğu davranış stili, takımdaki kişilerin motivasyonlarını ve kuruma bağlanma seviyelerini doğrudan etkilemektedir; çünkü liderlik, başkalarını etkileme gücüdür. Liderlik, bir vizyona sahip olmak ve bu vizyona ulaşmak için stratejiler geliştirmek anlamına gelir. Bu yazımızda da bu konulara değineceğim.
Liderlik pasif değil, aksine oldukça aktif bir süreçtir. Liderliği yalnızca bir konum olarak düşünmek yanlış olacaktır; liderlik sadece bir statüden ibaret değildir. Liderliği karmaşıklaştıran, insan tecrübesinin hem mantıklı hem de duygusal yönlerini içermesidir.
Liderliğin birçok alt bölümü vardır. Öncelikle, iş birliğine dayalı liderlikte öncelik, sağlıklı bir iletişimden geçer. İyi bir iletişim, anlaşılmak ve empati için olmazsa olmazdır. Anlaşılmaktan kastımız, liderin çalışanlarının yaşadığı duygu durumlarını ve zorlanmalarını anlayarak onlara destek vermesidir. İşyerinde liderin iş birliği ortamı yaratabilmesi için olumlu geri dönüşler ve takdirler altın değerindedir. Liderin yaptığı bu takdir ve olumlu dönütler, çalışanın motivasyonunu artıracak ve daha verimli olmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte, maaş, terfi ve ödül gibi dışsal etkenler de motivasyonda önemlidir. Zaman zaman olumsuz geri bildirimler de olacaktır; ancak bu noktada yapıcı bir yaklaşım benimsenmelidir. Bu tür yaklaşımlar, çalışanın iş yerine ve liderine olan bağlılığını ve sadakatini artırır.
Liderin adil, dürüst ve saygılı davranması, bağlılığı olumlu yönde geliştirirken; aksine bir tutum ise bağlılığı olumsuz yönde etkiler. Bu bağlılığı birkaç yöntemle ölçebiliriz: anket, görüşme, performans değerlendirmesi, devamsızlık oranları, iş doyumu ölçekleri, tutum ve davranış ölçekleri ile moral anketleri bunlardan bazılarıdır. Amaç, başarıya ulaşmaktır.
Lider, çalışanlarını örgüt amaçlarını yerine getirmek için motive ettiği sürece başarılı olacaktır; bu, hedef odaklı liderlik tarzıdır. Rekabetin emek faktörü üzerinde yoğunlaştığı günümüz çalışma hayatında, bu liderlik tarzının etkisi son derece önemlidir. Lider, çalışanlarının yeteneklerini keşfetmeli ve inovasyonlarını artırmak için destekleyici bir ortam sunmalıdır.
Liderin görevi, sürekli değişimlerin yaşandığı bir toplumda örgütün, yani takımının, ayakta kalmasını sağlamaktır. Yeni fikirler ve yenilikçi çözümler ise gelişime açık liderlikte kendini gösterir. Bu tür liderlik, çalışanlarla lider arasında sağlam bir iş birliği oluşturur ve hem lider hem çalışanlar kendilerini geliştirmek için her şeye açık hale gelir. Bu durum, çalışanların motivasyonunu ciddi derecede artırır.
“Liderlik, birilerini nereye götüreceğinizi bilmek değil, birlikte nereye gideceğinizi görmektir.” Simon Sinek’in bu sözü, konuyla oldukça alakalı olduğu için sizinle paylaşmak istedim.
Sonuç olarak, gerçek başarı rakamlarla veya stratejilerle ilgili değildir; bunun çok ötesinde, tutku ve hedefle ilgilidir. Amaç, sadece hedefe ulaşmak değil; aynı zamanda o ortamda bir aile sıcaklığı hissettirmek ve lider ile çalışan arasında sağlam bir köprü kurmaktır.
Başarıya giden yolda, liderlik; çalışanların etkisiyle motivasyonu ve bağlılığı sağladıkça başarıya ulaşmak kaçınılmazdır.
Kaynakça:
- https://oaji.net/articles/2016/1765-1455965214.pdf
- https://library.dogus.edu.tr/mvt/pdf.php
- https://tr.ebrdbusinesslens.com/65-info-7790214-impact-leadership-style-performancel-49017#google_vignette
Nagihan Kavran
Bir yanıt yazın