Deneyimsel Oyun Terapisi
Oyun çocukların evrensel dilidir. Oyuncaklar da onların kelimeleridir. Bu bağlamda çocuklar ile terapi yaparken oyunu kullanmanın yerinde olduğunu söylemek hiç yanlış olmaz. Freud, oyunu duyguların dışa vurumu olarak tanımlamıştır ve çocukların gerçek yaşamda açığa vuramadıkları olayları oyuna getirerek başa çıkabildiklerini ifade etmiştir.
Deneyimsel Oyun Terapisi ise Byron E. Norton ve Carol Crowel Norton tarafından geliştirilmiş, terapist tarafından yönlendirmenin yapılmadığı bir oyun terapisidir. Yaklaşık 2 ila 11 yaş arasındaki çocuklara uygulanması uygundur çünkü çocuklar 2 yaşından itibaren sembolik oyunlar oynamaya başlarlar. Bu dönemden itibaren çocuklar günlük hayatta yaşadıklarını oyuncaklar vasıtası ile oyun ortamında canlandırabilirler. Deneyimsel Oyun Terapisi çocuğun kendi iyileşmesini içten gelen kapasitesiyle en iyi kendinin bildiğini söyleyen bir terapi yaklaşımıdır, dolayısıyla süreç çocuğun liderliğinde ilerler aynı zamanda diğer tüm terapi ekollerinde de olduğu gibi Deneyimsel Oyun Terapisinde de iyileşmenin asıl bileşeni çocuk ve terapist arasındaki ilişkidir. İyileşme süreci hem bu ilişkiye hem de çocuğun kendi içindeki iyileştirme gücüne bağlıdır. Bu sebeple terapist, çocuk terapi esnasında ne derece duygulanımlar yaşarsa yaşasın aşırı tepkiler vermemeli, çocuğun güvenini kazanmalı ve onu olduğu gibi kabul ettiğini hissettirmelidir.
Terapide 5 Aşama
Norton çifti yaptıkları çalışmalarda çocukların 5 aşamadan geçerek terapi sürecini tamamladıklarını görmüşlerdir. Bunlar keşif, korunma için sınama, bağımlılık, terapötik büyüme ve sonlandırma aşamalarıdır.
Keşif aşaması, ilk birkaç seansı kapsar. Çocuk bu aşamada oyun odasını, oyuncakları keşfetmekle ve nasıl çalıştıklarını, şekillerini, yerlerini incelemekle meşguldür. Bu aşamada çocuklar temkinlidir. Çünkü terapinin nasıl bir şey olduğunu da deneyimlemektedirler.
Korunma için sınama aşamasında, çocuk terapistle bir güven ilişkisi geliştirip geliştiremeyeceğini sınar. Terapistin doğru yaklaşımı ile oyun odasının dışında olmadığı kadar bir özgürlüğe sahip olduğunu fark eder. Terapistin kendisinin dışarı vurduğu duyguların ve düşüncelerin ne kadarını kabul edeceğini test eder. Çocuk bu aşamada, terapistin desteğini görüp görmeyeceğini anlamak için karşıt tutumlar sergileyebilir. Çocuk bu aşamadan geçtiğinde bilir ki, kendisi içindeki acı ile yüzleştiğinde güvenlik, saygı ihtiyacı terapist tarafından karşılanacaktır. Bu aşama sonunda çocuk, hissettiği acıyı terapistle paylaşmaya hazır hale gelir.
Bağımlılık aşamasında çocuk travmatik deneyimini çalışmaya başlar. Bunu fantezi oyunları ile yapar. Terapiste güven geliştirdiği için onu oyuna davet etme konusunda isteklidir. Terapist bu seanslarda çocuğun yerinde olmanın nasıl olduğunu anlar. Çünkü çocuk onu kendi pozisyonuna sokmuş ve dış dünyanın ona davrandığı gibi davranmıştır. Çocuk bu aşamada ona acılarını deneyimleyebileceği bir ortam sunduğu için bağımlıdır.
Terapötik büyüme aşamasında, çocuk, travma personasını bir önceki aşamada sonlandırdığı için deyim yerindeyse bir yas tutar. Biraz donuklaşır ve ilk keşif aşamasında olduğu gibi, odada gezinir. Çocuk bu aşamada yeni edindiği kimliği, benliğini yaşar. Terapist çocuğun bu yeni benlik algısını onaylar. Çocuk bu sürecin sonunda kimlik algısı için artık terapiste bağlı olmaz.
Sonlandırma aşamasında, çocuk artık var olan bir ilişkiyi sonlandırmaya hazırlanır. Çocuğun terapinin ve kurulan terapötik ilişkinin sonlandığı hissedebilmesi için birkaç seans gerekebilir. Bu sürecin sonunda çocuk terapistine “Hoşça kal” diyebilecek hale gelir.
Peki hangi durumlarda deneyimsel oyun terapisine ihtiyaç duyulur?
- Travmalar ve istismar (fiziksel, duygusal, cinsel)
- Bağlanma sorunları / zorlu doğum
- Ayrılık anksiyetesi
- Uyku, yeme ve tuvalet problemleri
- Enürosiz (alt ıslatma) / Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)
- Kaygılar / fobiler ve tikler
- Seçici dilsizlik / sessizlik
- Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme, ölüm, yas, taşınma vb.)
- Boşanma sonrası adaptasyon sorunları
- Kardeş kıskançlığı / davranışsal gerileme
- Evlatlık alınma / edinilme durumu
- Okula başlama ve uyum sorunları / davranışsal problemler
- Saldırganlık / öfke veya zorbalık, saldırıya uğra(t)mak
- Düşük öz-benlik saygısı / sosyal içe kapanıklık
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik) / dürtüsellik
- Tıbbi nedeni olmayan bulantılar / baş ağrıları,
- İletişim problemleri / sınır koyma sorunu,
- Gecikmiş gelişim / fiziksel yetersizlikler
- Kaynakça
- https://oyunterapileri.org/ekoller/deneyimsel-oyun-terapisi/
- https://www.mutluyasam.com.tr/deneyimsel-oyun-terapisi/
- Pınar Çalmaz
Bir yanıt yazın