PANİK ATAK
Panik atak, tekrarlayan ve beklenmedik anlarda ortaya çıkan iç sıkıntısı (anksiyete) ile buna eşlik eden bedensel ve bilişsel belirtilerden oluşan, “panik nöbetlerle” seyreden bir bozukluktur.
Hastalığın başlangıcının genellikle kendiliğinden ve aniden olduğu bildirilmekte ise de bu bozukluğu yaşayan bireylerin çoğu, son bir yıl içinde atak ile ilişkilendirilebilecek bir yaşam stres faktörüne maruz kalmış olmalıdır.
Panik Bozukluğun Tarihçesi
Freud, panik bozukluğa “anksiyete nevrozu” olarak adlandırmış ve bu durumu, uyarılmışlık hali, beklenti anksiyetesi, kardiyak spazmlar, terleme ve nefes alma güçlüğü olarak tanımlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında “efor sendromu” olarak adlandırılmıştır. 1980 yılında ise “panik bozukluk” resmi bir tanı olarak sınıflandırma sistemlerinde yer almaya başlamıştır.
EPİDEMİYOLOJİ
Panik bozukluğun yaşam boyu prevalansı ortalama %2-3, bir yıllık prevalansı ise ortalama % 1-2 olarak kabul edilmektedir. Genel toplumda yaşayanların %10’u yaşamlarında en az bir kez panik atak deneyimlemiştir. Panik bozukluğu tanısı alan hastaların yaklaşık üçte biri, aynı zamanda agorafobi tanı ölçütlerini karşılamaktadır. Panik bozukluğu olan hastalar: 50 yaşın altında, Kadın, Dul, Şehirli Kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Evli olmayan bireylerde görülme sıklığı evli olanlara göre iki kat artmaktadır. Şehirde yaşayanlarda, kırsal kesimde yaşayanlara göre 1.5 -2 kat daha fazla rastlanmaktadır.
DSM -V Tanı Kriterleri:
Panik bozukluğu, yineleyen beklenmedik panik atakları ile karakterizedir. Bir panik atağı, dakikalar içinde doruğa ulaşan yoğun bir korku veya sıkıntı hissidir ve aşağıdaki belirtilerden en az dördünün birden ortaya çıkması ile tanımlanır:
- Çarpıntı, kalbin hızla atması
- Terleme
- Titreme ya da sarsılma
- Soluğun daralması ya da boğulma hissi
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, sersemlik hissi, bayılacak gibi olma
- Üşüme, titreme ya da ateş basması
- Uyuşma ya da karıncalanma
- Gerçek dışılık hissi (derealizasyon) ya da kendine yabancılaşma (depersonalizasyon)
- Ölüm korkusu
(Not: Böyle bir durum, kişinin dingin ya da kaygılı olduğu bir durumda birden bastırabilir.)
Klinik Görünüm
Bedensel Belirtiler
❖Kalpte çarpıntı, hızlı kalp atışı, kola, omuza ve koltuk altına yayılan göğüs ağrısı, uyuşma, soluğun kesilmesi, nefes darlığı, boğuluyormuş hissi, boğazda tıkanma hissi, yutkunmakta güçlük çekiyormuş hissi, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, düşüp bayılacak gibi olma, titreme, terleme, ürperme, uyuşma, karıncalanma, ateş basması.
Hazırlayıcı Etkenler
Stres verici yaşam olayları: Hastalar genellikle ilk panik atağını stres verici bir yaşam olayı sonrasında yaşarlar. Bu olaylar arasında bir yakının ölümü, eş veya partnerden ayrılma, bir yerden taşınmak, kişilerarası çatışmalar, sağlık sorunları yer alır.
Ebeveyn Özellikleri: Ebeveynlerin duygusal açıdan sıcak olmamaları, annelerin yetersiz bakımı veya reddedici tutumları panik bozukluk ile ilişkilendirilir. Anksiyöz ebeveynlerin çocuklarının da anksiyete gelişme olasılığı daha yüksektir.
Hastalığın Gidişi
Panik ataklar bazı hastalarda haftada 1-2 kez görülebilirken, bazen de aralarda paniksiz geçen haftalar ve aylar olabilir. Hastalık genellikle süreğen bir seyir izler ve zaman zaman alevlenmeler ve iyileşmeler yaşanır. Etkin bir tedavi ile hastaların yaklaşık %70’inde tam iyileşme ya da belirgin düzelme sağlanırken, %20-30’u uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyar.
TEDAVİ
Temel Amaçlar:
• Panik atakları ortadan kaldırmak
• Kaçınma davranışını önlemek
• Beklenti anksiyetesini sona erdirmek
• Panik bozukluğu ile birlikte görülen bedensel ve psikiyatrik bozuklukları tedavi etmek
• İdame tedavisini sürdürmek
Bilgilendirme:
•Hastalığın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirme yapılır.
•Anksiyete belirtilerinin nasıl ortaya çıktığı ve gelişim basamakları açıklanır.
•Beklenti anksiyetesi ve agorafobinin gelişim basamakları üzerinde durularak bilgi verilir.
• Tedavi sürecinin neyi ve nasıl düzelteceği hakkında bilgi verilir.
FATOŞ YAŞIN
Kaynakça:
DSM-5
Bir yanıt yazın