
Televizyon Reklamlarının Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
Reklamcılık, piyasa ekonomisini yönlendiren önemli bir sektördür. Günümüzdeki pazarlama seçenekleri arasında televizyon reklamları ön plana çıkmaktadır. Ürün pazarlama süreci, önce hedef kitle belirlenerek, ardından ona uygun reklam metinleri oluşturularak devam eder. Bu nedenle, özellikle insanların ilgisini çekmeyi amaçlayan reklamlara daha fazla önem verilmektedir. Kitleleri oyalayabilen televizyonun en dikkatli ve sürekli izleyicilerinden biri de çocuklardır. Hem görsel hem de işitsel özellikleri sayesinde televizyon, çocukları adeta büyüleyen bir iletişim aracıdır. Psikoloji, yetişkinlerde olduğu gibi çocukların reklamları nasıl algıladıkları ve bu algının onların davranışları üzerindeki etkileri açısından önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle reklamlarda kullanılan renkler ve ışıklar, çocukların dikkatini çekmekte oldukça etkilidir. Bu nedenle çocuklar, reklamların hedef kitlesi olarak kabul edilir. Reklamların çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri oldukça fazladır. Bunlardan bazıları;
- Tüketim alışkanlıklarının şekillendirilmesi,
- İdealize edilen rollerin ve görünümlerin etkisi,
- Cinsiyet rolleri ve kalıp yargılar,
- Etiket manipülasyonu,
- Sabırsızlık ve hızlı tatmin arzusu,
- Beslenme alışkanlıkları ve sağlık üzerindeki etkiler,
- Sosyal karşılaştırmalar ve yetersizlik hissi,
- Bağımlılık yapıcı içerikler,
- Eleştirel düşünme becerisinin zayıflaması.
Reklamların çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri hakkında farklı görüşler bulunmaktadır;
- Yönlendirilen Çocuk Modeli
Yönlendirilen Çocuk Modeli, reklamların gerçeklikten uzaklaşarak ve ürünlerin olumlu özelliklerini abartarak çocukların davranışlarını manipüle ettiğini öne sürer. Bu durum, reklamların çocukların tüketim alışkanlıklarını şekillendirerek erken yaşta marka bağlılığı yaratabileceğini gösterir. Reklamlar, çocukların bilişsel ve duygusal tepkilerini kontrol etmek amacıyla tasarlanır. Çocuklar, eleştirel düşünme becerileri tam olarak gelişmediğinden, bu modelin savunucuları çocukların reklamlardan korunmasının önemini vurgular.
2. Eleştirebilen Çocuk Modeli
Eleştirebilen Çocuk Modeli, çocukların yalnızca pasif tüketiciler olmadığını ve eleştirel düşünme yeteneklerine sahip olduklarını savunur. Bu bağlamda, çocuklar reklamların ticari amaç taşıdığını anlar ve içeriği eleştirebilirler. Günümüz dijital çağında bu becerilerin önemi artmaktadır. Modeli destekleyenler, reklamların çocukların eleştirel düşünme yeteneğini geliştirebileceğini ve böylece daha bilinçli tüketim kararları verebileceklerini ileri sürer. Ayrıca, çocuklara reklam okuryazarlığı eğitimi verilmesini önerirler.
3. Ailesel Filtreler Modeli
Ailesel Filtreler Modeli, reklamların çocuklar üzerindeki etkisini aile faktörleri ve değerleri açısından inceler. Bu modele göre, aileler çocukların reklam mesajlarını anlamalarına rehberlik eder ve onları yönlendirir. Çocuklar, reklamlara maruz kaldıklarında ailelerinin tutumlarından etkilenir. Model, ailelerin çocukların reklamlara maruz kalma düzeyini kontrol etmesinin önemini vurgular. Aileler, reklamların manipülatif yönlerini açıklayarak çocukları bilinçli tüketici olmaları konusunda bilgilendirir.
4. Baştan Çıkarma-İnandırma Modeli
Baştan Çıkarma-İnandırma Modeli, reklamların duygusal manipülasyonla çocukların satın alma davranışlarını yönlendirdiğini savunur. Eğlenceli müzikler ve popüler karakterler, çocukların ürünlere olan isteklerini artırır. Reklamlar, ürünlerin mutluluk veya başarı getirebileceğini ima ederek belirli inançlar oluşturur. Modeli destekleyenler, ailelerin çocukların duygusal tepkilerini gözlemlemesinin ve bilinçlendirmesinin önemini vurgular. Eğitim sistemi medya okuryazarlığı eğitimi sunmalı, düzenleyici kurumlar ise çocukları hedefleyen reklamlara karşı yasal önlemler almalıdır.
Bu modeller ışığında reklamcılık, çocuklar üzerinde derin bir yapıya sahip, dinamik bir sektördür. Televizyon reklamları, kullanıcıların algılarını ve tüketim kapasitelerini şekillendirirken, bu iletişimdeki çeşitli modeller, bireylerin reklamlara karşı nasıl bir tutum geliştirdiğini anlamamıza yardımcı olur. Bu nedenle, reklamların çocuklar üzerindeki etkisinin geniş kapsamlı olması, sağlıklı bir medya kültürü oluşturmak için kritik bir adımdır. Eğitim sistemi ve aileler bu süreçte büyük önem taşır. Bu noktada, toplum olarak çocukların sağlıklı bir medya deneyimi yaşamasını sağlamak adına hepimize önemli bir sorumluluk düşmektedir.
Kaynakça:
- Özdemir, B. (2020). Televizyonda yayınlanan gıda reklamlarının çocuklara etkisi: Uzman görüşlerinin incelenmesi. Akademik Matbuat, 4(2), 17-40. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1139973
- Özdemir, İ. (2024). Televizyon reklamlarının çocuklar üzerindeki etkisi. Uluslararası Akademik Yönetim Bilimleri Dergisi, 10(15). https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3401129
- Özdemir, B. (2020). TELEVİZYONDA YAYINLANAN GIDA REKLAMLARININ ÇOCUKLARA ETKİSİ: UZMAN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ. Akademik MATBUAT, 4(2), 17-40. https://dergipark.org.tr/en/pub/matbuat/issue/58410/749082
Sude Battır
Bir yanıt yazın