Meslek Seçiminin Toplumsal Cinsiyet Klişeleri Üzerindeki Etkisi Nedir ve Azaltılması için Neler Yapılabilir?

Cinsiyet, kişinin kadın ya da erkek oluşudur. Toplumsal cinsiyet ise toplumun bizden beklediği beklentileri ifade etmektedir. Toplumsal cinsiyet, insanları belirli kalıba sokma girişimidir. Toplumumuzda yıllardan beri süregelen ve kırmaya çalıştığımız toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin meslek seçimlerimiz üzerindeki etkisine değineceğiz. Cinsiyetin meslek seçimine etkisi ve bu rolün oldukça önemli olduğunu anlamak, eşitlik ve fırsat eşitliği için önemlidir. Öyle ki meslek seçimi, kişinin tüm hayatını derinden etkiler; çünkü genellikle bir işe yöneldiğimizde hayatımızın büyük bir kısmı o işle meşgul olunur. Araştırmalar da bize gösteriyor ki kız ve erkek çocukları için, cinsiyet kavramına göre önceden belirlenmiş bir meslek yaşamı beklenmektedir. Bu da bize gösteriyor ki bizlere empoze edilmiş bu kalıp yargılar vardır. Bu önyargılar, eğitimimizdeki tercihlerimizi de belirlemeye başlar. İstatistik sonuçlarına göre erkeklerin sayısal alanlara yönlendirildiği; kız çocuklarının ise sözel ve ezber alanına yönlendirildiği görülmüştür. Buna akabinde kızlardan sakin, sessiz, kırılgan olması; erkeklerden ise güçlü, aktif olması ve ağlamaması beklenir. Toplumsal rollerimizde bunları karşılayamamamız, kadın için de erkek için de kendini yetersiz hissetmesine sebep olur.

Ama hâlâ kız çocuklarının eğitime erişimi istediğimiz oranda değildir. Bunun ebeveynlerin çocuklarını büyütürken yaptıkları tutumlar da etkilidir. Mesela yalnızca kızlarından mutfak işleri için yardımcı olmalarını isteyen anneler ve yalnızca erkek çocuklarına market işlerini halletmelerini bekleyen babalar. Aslında bilimsel araştırmalarda gördüğümüz üzere; bilinenin aksine anlama, liderlik, sorgulama vb. konularda biyolojik olarak farklar olmadığı saptanmıştır. Ama ataerkil yapıdaki ailelerde kadınlar daha çok öğretmenliğe yönlendirilirken; erkekler de fazla gelir getiren mesleklere yönlendirildiğinde ailelerinden daha çok destek görmüşlerdir. Tıp alanının eril hâle getirilip hemşireliğin kadın mesleği olarak tanımlanmasına da bu durum sebep olmuştur. Zaten bu mesleklerde kadın ve erkek oranlarının dengeli olmadığı bilinen bir gerçektir. Sadece aileleri değil, patronlarından da kadınlarla erkekler arasında %15–20 kadar ücret farkı vardır. Bunun bir diğer sebebi de kadınların aile yaşamını ve çocuğunu ihmal etmeyeceği bir meslek seçmesi gerektiğine dair genel bir algının olmasıdır. Fakat günümüzde bu stereotipler sorgulanmaktadır ve artık kadınlar da daha fazla erkek egemen meslekleri tercih etmektedir. Yani günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği ve bireyin kendi tercihleri daha ön plana çıkmaktadır.

Buna yapılabilecek şeylerden birisi toplumda eğitici seminerler düzenlemektir. Bu seminerlerin içeriği; toplumsal cinsiyet rolleri gözetilmeksizin her meslek alanına teşvik programları içerebilir. Bu seminerlerin daha geniş kitleye hitap etmesi de ancak devlet desteği ile mümkün olabilir. Cinsiyet rolünün meslek seçiminde etkisini azaltmak için eğitim, farkındalık, toplumsal destek ve cinsiyet eşitliği politikaları önemlidir.

Meslek seçiminin cinsiyet klişeleri üzerindeki etkilerini azaltmak için yapılabilecek bir diğer şey, toplumda farkındalık yaratmanın önemidir. Cinsiyetler arasında eşitlik ve fırsat eşitliği konularında bilgilendirici eğitimler vermek; cinsiyet stereotiplerini sorgulamak ve çocukluktan itibaren erkek ve kadınların istedikleri herhangi bir mesleği seçebileceğini açıklamak gerekmektedir. Ayrıca rol modellerin ve başarılı olmuş kadınların hayat hikâyelerinin paylaşılması da cinsiyet rolünün baskılayıcı etkisinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Kaynakça:

Nagihan Kavran

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

g

An legimus similique intellegam mel, eum nibh tollit assentior ad. Mei ei platonem inciderint.

e